Page 134 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 134
amcalarımın yetişmeleri da yetişme imkânı ve
için yola koyulmuştu. şansı elde ediyorlardı.
Hicret ettikleri 1939 Bütün bunlardan daha
Eylül’ünde Muhammed da kıymetlisi Allah’ın
Nuri Amcamın hıfzını Elçisi’nin civarında olmak
tamamlamasına çok az bahtiyarlığıydı. Bu arada
kalmış, Ziya Amcam da aile bir araya geldiğinde
hafızlığa başlamıştı. Bir Hacı Veyis Efendi mutlaka
süre Mekke’de ikamet anılır ve vakte çok önem
ettikten ve hac vazifesini verdiği, okumak, yazmak,
ifa ettikten sonra öğrenmek ve öğretmenin
Medine’ye yerleşmeye düsturları olması
karar verdiklerinde ailenin erkek fertlerinin hatırlatılırdı.
hepsi hafızdı. Ziya Amcam Medine’deki eğitimini
Üç kardeşin bundan sonraki durakları Ali tamamladıktan sonra yüksek tahsil için
Ulvi Amcamdan başlamak üzere Kahire Mısır’a gitti. Ezher Üniversitesi’nde
oldu. Ziya Amcam Medine’de üniversite Fıkıh tahsili yaparken Tahsîn-i Hutûti’l-
öncesi eğitimlerini tamamlarken Konyalı Ali Arabî’ye devam ederek Konya’dan niçin
Rıza Efendi’den hat dersleri almaya başladı. hicret etmek zorunda kaldıklarını bir
Bu arada resme çok kabiliyeti olduğundan anlamda gerekçelendiriyordu. Sadece
hac hediyeleri üzerine Haremeyn hatıralarını tahsil hayatında değil ömrünün sonuna
canlı tutan çizimler yapmaya başladı. Aile bir kadar dedesinden babası, amcası, halaları
araya geldiğinde Konya günleri yâd ediliyor ve ağabeyi Ali Ulvi Amcamın vasıtasıyla
ve aile geleneğinde var olan hüsn-i hat ve tevarüs ettiği geleneksel Konya kültür
mûsikî başta olmak üzere güzel sanatların ve medeniyetine dair izler üzerinden
yaşatılmasının üzerlerine bir vecibe hiçbir zaman kaybolmadı. İmparatorluk
olduğu hatırlatılıyor; Ekokon gazetesinin payitahtı olan Konya’nın üzerine Mekke
“Halk Sütunu” kısmına Arap harfleri ile ile Medine’den sonra Kahire ve İstanbul’u
yazılan yazıların kabul edilmeyeceğini ve ekledi. Aile geleneği ilim ve irfan peşinde
Arap harfli tabloların evlerin duvarına koşmasını, güzel sanatların da her dalıyla
asılmaması tavsiyesi büyük bir üzüntüyle ilgilenmesini ve bunlardan birinde
her seferinde dile getiriliyordu. Bu derinleşmesini salık veriyordu. Kader
çerçevede Medine’de alınan hat dersleri, hac karşısına Tahsîn-i Hutûti’l-Arabî’ye devam
hediyelerine yapılan çizimler ve Türkiye’de ederken Mısır’ın XX. yüzyıldaki en büyük
yasak olan imparatorluk müziğinin Hafız ve velut hattatlarından Seyyid İbrahim’i (ö.
Zekai Sarsılmaz, Mühürcü Fehmi Efendi 1994) çıkardı. Seyyid İbrahim, Ziya Amcam
gibi temsilcileriyle geçirilen vakitler için bir Hoca’dan daha ötede bir anlam
hem kaderin cilvesiydi hem de hicret ifade ediyordu. İstanbul’dan Kahire’ye göç
kararının doğruluğunu tasdik ediyordu eden Muhammed Vehbi Efendi’den sülüs ve
ki, sadece mektepli değil alaylı olarak nesih meşk etmiş, Muhammed Mûniszâde
132