Page 131 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 131
RASÛLULLAH DİYARINDAN
MUHACİR OLDU CENNÂTA
MUSTAFA S. KÜÇÜKAŞCI
19 Aralık 1935 (23 önde, Hacı Mustafa
Ramazan 1354) Efendi onun bir
Perşembe ikindiden adım gerisinde, Hacı
sonra Durakfakih İbrahim Efendi
Mahallesi Nuh de ağabeyinin bir
Efendi Mescidi’nin adım gerisinde.
girişin sağındaki Her üçünün de
evde bir gün önce başlarında kar gibi
Rahmet-i Rahmân’a bembeyaz sarık -o
tevdi edilen Hacı zaman din adamları,
Veyis Efendi’nin sokakta da sarıkla
kaybının hüznü dolaşılabiliyorlardı-
çökmüş durumda. ellerinde sünnete
İki kardeş Mustafa Sabri ve İbrahim uygun baston, İstanbul Caddesi’nde
efendilerin üzüntü ve hüzünleri her bir yürüyorlardı. Cadde üzerindeki esnaf bu
dakika geçtikçe artmakta, emrin Allah’tan levha karşısında yolun sağ ve solunda saf
olduğuna teslimiyetlerini göstererek ve tutuyor ve onlar güler yüzle bir sağa bir
babalarını kaybetmelerini tevekkülle sola selam vere vere ilerliyorlardı. Baba
karşılayarak birbirlerini teselli etmekteler. ve oğullar, üçü de âmil, üçü de kâmil ve
Sadece babalarını değil üstatları, mürşitleri, fâzıl. Hem de ahlâk ve fazilet yolunda yarış
evlerinin direği ve abidesini kaybetmenin hâlinde. Muhakkak ki böyle bir şey, çok
burukluğu ve garipliği evin bütün köşelerine nâdir babalara, çok nâdir evlatlara nasip
sinmiş durumda. olan bir şeydir. İşte bu mübarek zât ve
Konya kültür ve medeniyetinin temel muhterem evlatları, böyle nâdir ma’neviyata
dinamiklerinin kalıcı olmasını sağlayan sahip idiler. Maddenin gözlerinde bir ân
gazeteci ve yazar Mahmut Sural (1914-1987) için dahi olsa bir cazibe konusu teşkil
gözünün önünden hiç gitmeyen Hacı Veyis ettiğini sanmıyorum. Onlar maddesiz mi
Efendi ve oğullarına dair bir hatırasını yaşadılar? Ne münasebet? Belki herkesten
hayranlık ve gıptayla anlatması evdeki iyi yediler, iyi giydiler. Çalışanı Allah’ın
manzarayı anlaşılır kılmaktadır: boş bırakmayacağına olan imanları,
onları maddeten de zengin etti. Çalıştılar,
“Bir gün Hoca Efendi’yi oğullarıyla birlikte kazandılar ve yiyip yedirdiler. Fakat hiçbir
sokakta görmüştüm. Hiç aklımdan zaman maddenin, paranın kulu olmadılar.”
çıkmayan manzara şu idi: Hacı Veyis Efendi