Page 128 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı

Halil Dikmen, Mûsıkîmizin kültür
Sâlim Bey ve Azîz varlığımız içindeki
Dede kanalıyla yerini, gücünü ve nelere
gelen üslûbu Galata kadir olduğunu Niyazi
Mevlevîhânesi’nin Sayın Hocamızın
son neyzen başı üslûp olarak erişilmesi
Emin Dede’den neredeyse imkânsız
teslim alıp, Niyazi mükemmel icralarını
Sayın’a devreder. dinleyip, bir müze
İşte takip edilen hüviyeti arz eden
bu üslûp silsilesi, evinde muhteşem bir
Niyazi Sayın’ın neyde medeniyet terkibini
gösterdiği kudretli nüktedan şahsiyetiyle
varlığın geleneğini ve yoğurduğu sohbetlerine
arka planını meydana iştirak ettiğinizde
getirir. anlarsınız.
Tasavvuf, şiir Kendisine tevdi edilen
ve mûsıkîden mesuliyeti hakkıyla
bahsettiğimiz husûsî idrak eden Niyazi
sohbetlerimizden Sayın, yalnızca mensubu
birinde, bir asra olduğu gelenekle
yaklaşan ömründe izah edilebilecek bir
yetmiş yılı aşkın sanatkâr olmayıp temsil
sanat hayatının hâsılası ve hocası hakkında ettiği geleneğe kendinden çok şey eklemiş bir
neler söylemek istediğini sormuştum. Eski büyük ustadır.
günlere giderek duygulandı ve bir sanat İcra edilmeyen binlerce klâsik eser dururken
ve ahlâk abidesi olarak gördüğü Hocası yeni beste yapmayı düşünmeyen Niyazi
Halil Dikmen’in: “Çoktan beri üflemedim, Sayın, bestekârlığından çok icrâcılığı, mûsıkî
Hocam Emin Efendi şöyle bir şeyler yapardı, nazariyatı ve tasavvuf kültürü bilgisiyle
bakalım ben de yapabilecek miyim?” diyerek temâyüz eder. Birkaç saz eseri ile Şevkefzâ
üflemeye başladığını söyleyip, onun Şah ve makamında bir şarkı besteleyen Niyazi Sayın’ı,
Mansur neylerinden çıkardığı olağanüstü mûsıkî tarihimizde bir mîlâd hâline getiren,
sesleri talebelerinin hiç hatırlarından icraya kazandırdığı son derece önemli teknik
çıkarmadıklarını anlattı. Devamında da “Hâlâ, ve yenilikler olup, bu sayede uzun zamandır
neyden ses çıkarmaya çalışıyorum ve Hocam unutulan eserleri yeniden mûsıkî âleminin
Halil Dikmen’i hatırladıkça ney üflemekten zevk-i selîmine sunmasıdır.
utanıyorum.” diyerek “sanata ve hocaya
hürmet”in nasıl olması gerektiği dersi verdi, Mûsıkîyi bir hayat tarzı olarak kabul eden ve
kıssadan hisse almamız için… “sanatkâr” olmanın bütün hasletlerine sahip
olan Niyazi Sayın, “aşkın sırlarına vâkıf” ney

126