Page 126 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 126

Toygar Tepesi’ndeki evine pazar günleri devam  (Öyle bir harâbâtın pirine bağlandım ki,
                               eden Niyazi Sayın, tesbih yapmayı öğrenmek   onun elinden bir yudum içen kişi bütün
                               için de bir müddet Edirnekapı’da Gâlib       muradına erer.) beytinde ifade edildiği tarzda
                               Usta’ya gider.                               cümle murâda ermek maksadıyla tam on
                                                                            beş yıl, perşembe günleri hiç aksatmadan,
                               Hz. Mevlânâ’nın: “A güzel sesli ney, gönüller
                               almadasın, hoşsun, güzelsin; sıcak sıcak     yeryüzüne bir benzerinin daha gelebileceğine
                               nefes vermedesin, soğuk havaları silip       inanmadığı, Hocası Halil Dikmen’e giderek
                               süpürmedesin.” şeklinde vasıflandırdığı      ondan “ney ve ahlâk” dersleri alır. Bu sûretle
                               “ney”le tanışma ve ünsiyet kurma vakti gelir.  Mustafa Düzgünman’ın evi ve attar dükkanı
                                                                            ile Necmeddin Okyay’ın evinden sonra bir
                               Bu işte şahsî bir dahli ve tasarrufu olmadığını   başka “mekteb-i edeb”e daha kaydolmuş olur.
                               söyleyen Niyazi Sayın, Bahariye Mevlevîhânesi  İlerleyen zamanda kendi evini de öğrencileri
                               Şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede’nin manevî      için bir “sanat ve edeb mektebi” hâline getirir.
                               feyzi ve “Sen Hz. Mevlânâ’nın en büyük
                               neyzeni olacaksın” duasının bereketiyle bu   Niyazi Sayın,
                               vadide “var” olur, “varlık” gösterir.        Ehl-i diller arasında aradım kıldım taleb
                               Üsküdar Mûsıkî Cemiyeti neyzenlerinden       Her hüner makbûl imiş illâ edeb illâ edeb
                               Emin Akgöze ile birlikte gidip Beyazıt       beytinin işaret ettiği gibi, gönül ehli olanlar
                               Çadırcılarda bulunan Osman Dede’den on       arasında arayıp talep ettiği hünerlerin en
                               lira mukabilinde aldığı ilk ney bir “sipürde   makbûlünün “edeb” olduğunu idrak eden
                               nısfiye”dir ve tarih 03 Mayıs 1948’dir.      bahtiyarlardandır.

                               Nedîm’in beytinde olduğu gibi:               Hocasının arzusu üzerine devam ettiği Belediye
                                                                            Konservatuvarı’nda büyük muvaffakiyet
                               Olmakda derûnunda hevâ âteş-i sûzân
                               Nâyın diyebilmem ki ne hâlet var içinde      gösterir, 1950’li yıllarda Süleyman Erguner ile
                                                                            birlikte Üsküdar Mûsıkî Cemiyeti’nin icrâ
                               Artık bir ömür boyu, içinde, üflenen havayı   heyetinde yer alır, daha sonra da İstanbul
                               yakıcı bir ateşe dönüştüren hâli anlamaya çalışır.  Radyosu müzik neşriyatına katılır. Ney üfleyişi
                               İlk ney dersini Yenikapı Mevlevîhânesi Şeyhi   çok beğenilen ve Müzik Yayınları’nın başında
                               Abdülbâki Dede’nin oğlu Neyzen Gavsi         bulunan Dr. Nevzat Atlığ’ın talebi üzerine aynı
                               Baykara’dan alan Niyazi Sayın’ı, üzerinde    birimde görev alan Niyazi Sayın ilk iş olarak
                               büyük ve unutulmayacak hakkı olduğunu        plâk ve nota arşivini düzene sokar. 1954-1956
                               ifade ettiği Hezarfen Necmeddin Okyay        yılları arasında sürdürdüğü bu vazifeden sonra,
                               Hoca, Resim Heykel Müzesi Müdürü ve          1956-1969 tarihlerinde İstanbul Belediye
                               Güzel Sanatlar Akademisi Resim Hocası Halil   Konservatuvarı İcra Heyeti’nde yer alır,
                               Dikmen’e götürerek teslim eder.              İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsıkîsi
                                                                            Konservatuvarı’nda hocalık ve Nefesli Sazlar
                               Bu nasıl bir teslimiyettir ki, şâirin:       Anabilim Dalı Başkanlığı yapar.
                               “Bir pîr-i harâbâta mürîdem kim elinden      Seattle’deki Washington Üniversitesi’nin
                               Bir cür’a içen kişi erer cümle murâda”       davetlisi olarak 1980 yılında Amerika’ya gider,








                                                                          124
   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131