Page 124 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 124
süzülen yaşlarla ve İlk ve orta tahsilini
titreyen elleriyle Üsküdar Paşakapı’da
Allah’a yollayan Hoca gören Niyazi Sayın’ın,
ihtiramla eğilerek Haydarpaşa ve
gümüş eşiği öperdi. Beyoğlu’nda devam
ettiği lise tahsilini
Türbe ziyaretleri
ve huzura duruşun -mûsıkî ve spora
şüphesiz onun için düşkünlüğü yanında
anlamı büyüktü. (atletizm, barfiks,
Adeta Konya masa tenisi ve bilhassa
günlerinin bitmesini futbola ilgi duymuş,
hiç istemezdi… Bu 1965 Eylül, Konya. lise zamanlarında
hâli, “Hakikatli ve Soldan sağa: Fikret Bertuğ, Müzeden bir görevli, Niyazi Fenerbahçe Gençler
vefakâr bir kardeş” Sayın, Necati Elgin, Selami Bertuğ, Andaç Arbaş. Takımı’nda bir süre
olarak gördüğü yakın futbol oynamıştır),
dostu Selâmi Bertuğ’a babasının vefatı,
“El-fakîr Derviş Kamber” ismiyle imzaladığı İkinci Cihan Harbi
mektupta “Sâye-i Resûlullah olan Cenâb-ı Pîr’de yıllarındaki yoksulluklar, ihtiyaçlar ve çeşitli
hamdolsun keyfim yerinde” diye anlatır Niyazi sebeplerle- tamamlaması kısmet olmaz.
Sayın. Bir emniyet mensubu olan babasının, aynı
zamanda mûsıkîye ibtilâsı, Tanbûrî Cemil
Niyazi Sayın Hocamızın Konya’da, ihtifaller
kapsamında Meydân-ı Şerîfe çıkması, diğer Bey’e olan sevgisi ve hayranlığı eve de yansır.
neyzenleri ve tabiî bütünüyle mutrıbânı Zira borulu gramofonun çalıştırılmasında plağı
öylesine bahtiyar ediyordu ki. Onunla hem- gramofona yerleştirmek, zemberek kolunu
nefes olmak şüphesiz başka bir hâl, başka bir kurmak ve iğneyi takmak gibi üç kardeşe
histi… taksim edilen vazifeler heyecanla ifa edilir,
Tanbûrî Cemil’in tanbur ve kemençe icrâları
Büyük bir medeniyetin temsilcisi ve bakiyesi büyük bir zevkle ve gözlerden yaşlar süzülerek
olan Niyazi Sayın’ın bir asra yaklaşan ömrü ile dinlenir.
ilgili olarak ana hatlarıyla şu bilgileri takdim
etmek mümkündür. Niyazi Sayın mûsıkî ve şahsiyet altyapısını
oluşturan âmillerin; “Gramofon’un
Niyazi Sayın, Resneli Ömer Hulûsi Bey ile borusundan çıkacak sesteki Cemil Bey’in
Manastırlı Nemciye Hanım’ın en küçük Uşşâk taksîmi, gerek evlerden gerekse
çocukları olarak 12 Şubat 1927 yılında câmilerden ve minârelerden gelen sadâlar
Doğancılar Açık Türbe’de ahşap eski bir ile sakin, huzurlu, feyizli ve büyük mânevî
Türk evinde doğar. Rumeli’den gelen âile, insanlarla dolu Üsküdar” olduğunu ifade
İstanbul’da kök salar ve Niyazi Sayın îmân, eder. Muhtemeldir ki, onun mûsıkîye “aşk”
sabır, huzûr ve san‘at iklîminde her şeyiyle tam derecesinde bağlanmasında dinlediği taksîmin
bir “Üsküdarlı” olur. adının “Uşşak” olmasının da tesiri vardır.
122