Page 135 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 135
ile Hüsnü efendilerden İstanbul sıla-i rahim
istifade etmiş Osmanlı vazifesini yerine getirdiği
hattatlarının sülüs ve mekânlar oldu. Konya’da
nesih meşk mecmualarını akrabaları, dostlarıyla
neşretmiş, İstanbul hasret giderirken güzel
hattatlarını ve İstanbul sanatlara dair ne varsa
geleneğini Kahire’ye özellikle de hat eserleri
taşımıştı (M. Hüsrev ve hattatlarla buluşmayı
Subaşı, “Seyyid İbrahim”, daima tercih ederdi.
TDVİA, XXXVII, 63- Esasen Ziya Amcamın
64). Bundan dolayı Ziya Konya’ya sıkça gelmeye
Amcam hocasından başladığı 1970li yıllar
sadece icazet almamış, geleneksel sanatların
aynı zamanda Osmanlı özellikle de hat ile
payitahtındaki hattatlar tezhibin fetret devrinden
ve eserleri hakkında kurtulup görünür hâle
malumat sahibi gelmeye başladığı
olmuş dahası Seyyid dönemlerdir. Bu durum
İbrahim’in hayranı olduğu Hattat Hâmid onun Konya’ya geliş aşkını artırıyordu.
Aytaç ile vicâhen olmasa da manen görüşmeye Hüseyin Öksüz Ağabey ile beraber
başlamıştı ve Hâmid Bey ikinci hocası geçirdikleri günler belki de hayatının en mutlu
olmuştu. günleriydi.
Medine’ye döndükten sonra bir taraftan İstanbul’da ise hat eserlerinin bulunduğu
lisede fıkıh hocalığı yaparken hüsn-i hat mekânlar ayaktaydı ve tamamından kısa süreli
en büyük meşgalesi oldu. Başta Erzurumlu ziyaretlerle feyz almak mümkün değildi. Bu
Mustafa Hoca Efendi olmak üzere Osmanlı arada vakit geçirmeye doyamadığı mekânlar
ülkesinin muhtelif yerlerinden mücavir vardı. Hattat Hamid Aytaç Beyin evi ve ofisi
olanlarla sohbetlerde bulunsa da Mescid-i olarak kullandığı mekân bunların başındaydı.
Nebevî’ye giderek Peygamber Efendimizi Bu arada çok yakın dostu olan Uğur Derman
ziyaret eder ardından da Hücre-i Saâdet ve Ağabeyin başında bulunduğu Türk Petrol
Ravza-ı Mutahhara’daki Sultan Abdülmecid Vakfı da bir diğer gittiği zaman ayrılmak
zamanındaki restorasyonun hatırası Abdullah istemediği mekânlardandı. Uğur Abiyle vakıfta
Zühdü Efendi’nin yazılarını inceler, o derece başlayan sohbetler bazen devlethânelerine
tefekküre dalardı ki ancak Ezan-ı Muhammedî kadar uzanırdı. Aynı şekilde Hattat Hasan
hayranlık uykusundan uyandırabilirdi. Çelebi Hocamızın görev yaptığı önce Şeyh
Devati ardından da Selami Ali camilerinin
Hayatının bundan sonraki dönemlerinde
tatillerde ve fırsat buldukça dünyaya ayak hücrelerinde başlayan hat sohbetleri Hasan
bastığı Selçuklu payitahtı Konya ile icra Hocamızın devlethânelerinde sürerdi.
ettiği sanatının başkenti Osmanlı payitahtı İstanbul ve Konya’da tamamlanamayan
sohbetler Medine’de devam etmesi için
133