Page 22 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 22
Taç kapının üzerinde soğumasına yol açmaması adına birikmiş ihtiyaçlarını bu havuzdan karşılayarak
çiçek ve yaprak karlar havuza iyice bastırılıp sıkıştırılarak bünyelerindeki özü kaybetmiyorlar; kurumaya,
kabartmalı bitkisel üzeri hasırlarla ve saman ile kapatılırmış. çürümeye karşı direnç gösteriyorlar, sedir
süslemelerin yer Ayrıca karın erimeden yaza kadar muhafaza ağaçları bu sayede genç ve güzel görünümlü
aldığı portalın edilmesi de sağlanırmış. Ayda birkaç defa kalmaya devam ediyorlardı.
mukarnas dolgulu yatsı namazından sonra bu hasır yarıya kadar Anlaşılıyor ki yüzyıllar boyunca bu ilginç
kavsarası açılarak karın yavaş yavaş erimesi sağlanır, depoya/karlığa kar doldurulması sayesinde
böylece ağaçların nem dengesi gözetilirmiş. camideki sütun ve kirişler günümüze kadar
Ayrıca burada yaz aylarına kadar muhafaza bozulmadan ayakta kalabilmişlerdir. Ancak
edilen kar ya da buz, klima görevi görürmüş gel gör ki 1941 yılında caminin üstü kiremitle
ve tarlada, bahçede çalışan vatandaşların da tamamen kaplandıktan sonra karlık denilen
soğuk su ihtiyacı karşılanırmış.
kuyuya kar küreme işi çatıdan yapılamamıştır.
Elbette ki karlıktaki kar kütlesi yine de aylar Bundan sonra yöre insanı yaklaşık 10-15 yıl
boyu erimeden kalamazdı ve suya dönüşmesi boyunca kışları buz tutan Beyşehir Gölü’nden
de beklenen bir durumdu. Burada önemli kağnılarla yahut sırtlarında buz kütleleri
olan bu karlık yani kar havuzu sayesinde cami getirerek camideki karlığı dolu tutmuşlardır.
iç mekânının nem oranının ayarlanmış ve 1963 yılında cami cemaatinden bir vatandaşın
dengelenmiş olmasıdır. Bu bağlamda bahsi kar kuyusuna düşerek yaralanması ve kısa süre
geçen ahşap direkler de ihtiyaçları olan nemi sonra vefat etmesi sonrası zaten uzun süredir
söz konusu bu havuzdan temin ediyorlardı. kullanılamayan kar deposu 2-2,5 metre kadar
Caminin ana unsuru olan bu direkler nem
20