Page 163 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 163

Şeyh Sirâceddin’e ait türbenin Halilî’ye     kaldırılmıştı. Burada kaybolup gitmiştir…”
             geçen türbe olabileceğini söylemektedir.     diyerek kaynak göstermeden daha başka bir
             Devamında bu kez 10 Recep 836 (02 Mart       iddia ortaya atmaktadır.
             1433) tarihli muhtemelen başka bir istinsahtan   Sirâceddin Urmevî’nin türbe yeri hakkındaki
             hareketle Pir Hüseyin Bey’in mezkûr          bilgiler ve iddiaların gölgesinde Sirac Bağı
             vakfiyesinde, “İmam-ı Rabbânî Mevlânâ        olarak isimlendirilen yer ve türbesi peki
             Siraceddîn türbe-i mutahharları civarında…”   nerede olabilir? Dönemin en yakın kaynağı
             notu ile türbeden bahsetmektedir. Aynı       Eflâkî’nin söylediklerinden hareketle mezkûr
             zamanda Evhadeddin Kirmanî ile Sirâceddin    yerlerin Konya Meydanı’nın yakınında
             Urmevî’nin türbelerinin Musalla Mezarlığı    olduğu açıktır. Burası aynı zamanda türbe
             içerisindeki alanda yan yana olabileceklerini   hüviyetinde bir yer olmalı ki sema eden
             de söylemektedir.                            Mevlevî dervişleri, aynı anda bastıran yağmur

              İkinci olarak da Konya Asar-ı Atika         neticesinde buraya kadar gelmişler ve belki
             Müzesi’nin ilk müdürü Mehmet Yusuf           de yağmurdan korunmak için türbe gölgesine
             Akyurt’un hazırladığı Resimli Türk           sığınmışlar. Yine Fatih ve oğlu Bayezid
             Abideleri’nin 3. cildinde Türkiye            tahrirlerinden anlaşılıyor ki Sirâceddin
             Selçuklularına ait Musalla’daki türbenin     Urmevî’nin bağı da buradadır ve Pir Hüseyin
             ya Evhadeddin Kirmanî ya da Sirâceddin       Bey’in Kalenderhane Vakfı’nda geçen tarifte
             Urmevî’ye ait olabileceğini, devamında ise   bu alan bir vakıf arazisidir. Yusuf Bey’e
             bu türbenin Evhadeddin’e ait olabileceğini,   göre bir halk söylencesi olan, eğer doğruysa
             kendisinin Bağdat’ta değil Konya’da          Silleli Sait’den rivayetle Feridun Nafiz Bey’in
             medfun olduğunu iddia etmektedir.            Halilî iddiası, Yusuf Bey’in de dediği gibi,
             Yukarıda zikrettiğimiz Halilî’nin burada     “Muazzam ve muhteşem türbe kudretinde
             olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını da   bulunan Şeyh Halilî’nin başka bir türbe
             söylemektedir.                               üzerine kendisine türbe yaptırması müstahil
                                                          (imkânsız) görünmektedir.” Konyalı’nın
             Son olarak İ. Hakkı Konyalı da Sirâceddin
             Urmevî’nin türbesinin Musalla’da olduğunu    Mevlevî gayretkeşleri iddiası hiçbir
             söyleyerek, “Bizim daha başka kaynaklarda    kaynakta geçmemekle birlikte bir husumeti
             da rastladığımıza göre Sirâceddin’in         gerektirecek tarihi olay da söz konusu değildir.
             bazılarının zannettikleri gibi açık bir mezarı   Urmevî aynı zamanda Mevlânâ’nın cenaze
             değil kapalı ve mükellef bir türbesi vardı.   namazını kıldırmış, Mevlânâ’nın vefatından
             Bu türbede işte bu namazgâh civarında        sonra türbesine gidip “Kaşki ecel dikeni senin
             idi. Bu türbe Şeyh Halilî Türbesi’nin doğu   ayağına battığı o gün, dünya helak kılıcını
             tarafına rastlıyordu. Bakımsızlıktan ve tarihî   benim başıma vursaydı da dünyayı sensiz
             hakikatleri kavrayamayan bazı Mevlevî        gözlerim görmeseydi. Toprak başıma olsun,
             gayretkeşlerinin suikastları yüzünden harap   senin mezarının toprağı üzerinde duran ben
             olmuştu. Namazgâh-Meydan tanzim edilirken    miyim?” şeklinde üzüntüsünü de bildirmiştir.
             büsbütün yıkılmış ve kitabe taşı Şeyh Halilî   Cevherî’nin mezarı yanına kaldırıldığı
             Türbesi civarında Cevherî’nin mezarı yanına   hakkındaki kaynaksız bilgi hakkında da en
                                                          azından günümüze gelen bir malumat yoktur.







                                                        161
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168