Page 167 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 167

yanına gidelim. Onun hakkında anlattıklarımı   Nefsini öyle bir yasakla tanıştır ki
             kendin gözlemle. Şayet söylediklerim         Seni “niçin” ve “hayır”dan kurtarır.
             doğru ise ne güzel, değilse de bir daha      Filozof [Cemâleddin el-Vâsitî] “Halvet
             uğramazsın.”Böylece filozofu zar zor [Şeyh   delili ne zaman gösterilir?” diye sordu. Şeyh
             Evhadüddin’in] yanına götürdüm. [Şeyh        “İstersen bu gece de olur”diye cevap verdi ve
             Evhadüddin’in] yanına varıp oturduğumuzda    konuşmayı bitirdi.
             Şeyh felsefi ilimlerden bahsetmeye başladı.
             Öyle yorum ve açıklamalarda bulundu ki, o    Kadı Sirâceddin şöyle devam etti: Konuşma
             filozof bunların karşısında şaşkına döndü.   sona erdiğinde filozofa “Kalk gidelim!”
             [Şeyh Evhadüddin’in] bu ilimlerdeki terkip ve   dedim. Bana kızarak şöyle dedi: “Beni, böyle
             tertip gücüne, maharet ve kudretine, fesahat   büyük bir adamın varlığından neden önceden
             ve belagatine şaşırıp kaldı. Bir şey söylemeye   haberdar etmedin de kulluğuna gireyim? Şimdi
             ve kaba sözler sarfetmeye mecali kalmadı.    tam zamanıyken “Kalk gidelim!” diyorsun.
                                                          Ben arzu ve isteğime ulaştım. Sen git.”
             [Şeyh Evhadüddin] o konuşmasında şöyle
             buyurdu: “[Felsefi] ilimlerden bahsedip      Ben kalkıp gittim. Filozof [Cemâleddin el-
             açıklamalarda bulunmak bizim yolumuza,       Vâsitî] Şeyh’in yanında kaldı. O gece halvet
             meşrebimize ve halimize uygun değildir. Fakat   talebinde bulundu ve Şeyh onu halvete soktu.
             [felsefi] ilimlerdedahi yetkin olduğumuz     Bunun üzerine halife ve hizmetkârları şunu
             bilinsin diye bu konuları anlattım. Bizim    sordu: “Neredeyse yirmi senedir gusül
             vakıf olmadığımız herhangi bir ilim yoktur.   alıp temizlenmemiş, bıyık ve tırnaklarını
             Fakat “Lâ ilâhe illellâh” zikrinin bilgisine   kesmemiş, koltuk ve etek tıraşı olmamıştır.
             erişince diğer bütün ilimleri terk ettik. Onda   Büsbütün pislik ve kir içerisindedir. Bu
             bulduğumuzu diğer ilimlerin hiçbirinde       pisliklerden kurtulmamış iken onu halvete
             bulamadık. Tıpkı selef âlimler gibi. Bütün   nasıl uygun gördünüz?”
             ilimlerin künhüne ulaşıp idrakine erişen o
             kimseler de bu ilmin lezzetini alınca diğer   Şeyh şöyle buyurdu: “Şu an bunları şart
             ilimlerin tamamını terkettiler. Böylece Yüce   koşsaydım yıllar boyu alışkanlık edindiği
             Hak’kın rızasını kazandılar.”                için bu iş kendisine çok zor gelirdi. Benim
                                                          onu teşvik etmem daha iyidir. Onun talep
             Filozof [Cemâleddin el-Vâsitî] ancak şöyle   eden konumundayken rağbet göstermesi,
             diyebildi: “Bu konuların tahkik düzeyine     talep edilen konumundayken rağbet
             erişmesi için delil ve burhana ihtiyaç vardır.”  göstermesinden daha iyidir.”
             [Şeyh Evhadüddin] şöyle cevap verdi: “Bu     Nitekim üç gün sonra kendisi su istedi ve
             konuların delil ve burhanı tartışmak ya da   kendi rızası ile gusül alıp temizlendi. Şeyh
             okuyup tekrarlamakla elde edilemez; çünkü    saçlarını tıraş etti ve erbain süresince pek
             ‘tatmayan anlayamaz’. Bunların delil ve      çok zevk tattı. Makam ve menzilleri katetti;
             burhanı anlatmak ve açıklamakla değil halvetle   Şeyhin irşat ve beyanı onu tahkik derecesine
             elde edilir.”                                ulaştırdı. Cemâleddin el-Vâsitî bundan sonra
             İlim seni “hayır” ve “niçin”den kurtarır     gerçekten “Vâsitî” (orta yol sahibi) oldu. Artık
             Hocanın sıkıştırmalarından kurtarır          Şeyh’ten hiç ayrılmıyordu. Bir müddet sonra







                                                        165
   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172