Page 151 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 151

Hayır! Yanlış manlış görmemiştim. Resmen     ters yöne gittik. Sonra da, sora sora Bağdat
             Ziya Nur Aksun adına Meram’da bir ortaokul   bulunurmuş ya, biz de sora sora sonunda
             vardı: “Meram Harmancık TOKİ, ZİYA           kapısının üstünde “Meram Harmancık TOKİ,
             NUR AKSUN ORTAÖĞRETİM OKULU”.                ZİYA NUR AKSUN ORTAÖĞRETİM
             İnanamadım… Olabilir miydi?                  OKULU” yazan okulu bulduk. Günlerden
                                                          Pazar olduğu için, okul kapalıydı. Hiç kimse,
             Heyecandan, mutluluktan içim içime
             sığmıyordu… Bu harika haberi hemen, derhal,   öyle kapıcı mapıcı vb. bir görevli de yoktu
             sıcağı sıcağına birileriyle paylaşmalıydım   görünürde. Taksi şoförü okulun önünde
             muhakkak! Paylaştım da… Biliyorsunuz,        birkaç resmimi çekti ve getirdiğim kitapları
             paylaşılan sevinçler, mutluluklar katmerleşir,   veremeden, kös kös İstanbul’a geri götürdüm.
             acılarsa azalır…                             Ertesi günü İstanbul’a dönüş yolunda telefonla
                                                          ulaşma fırsatı bulduğum müdür beye durumu
             2010 yılından beri, her yıl Mevlânâ Şeb-i Arus
             törenleri vesilesiyle Konya’ya gitmeyi adet   anlattım. Müdür bey:
             edinmiştim. Butik bir turumuz vardı 15-20    -Ağabeyiniz galiba okulun arsasını bağışlamış,
             kişilik. Gene o turla gidecektim. Ama bu kez   o yüzden okula adını vermişler, dedi.
             Konya’da beni bekleyen harika bir sürpriz    -Hayır müdür beyefendi, dedim, ağabeyim
             vardı: Ağabeyimin adını taşıyan ortaokul.
                                                          arsa marsa bağışlamadı. Konya’da doğup
             Seyahat gününü iple çekiyordum. Bu arada     büyümüş, yayınlanmış kitapları da olan bir
             okul müdürüyle telefonla görüşüp kendimi     tarihçi o.
             tanıttım. Ve Konya’ya geldiğimde okullarını   Müdür beyin, okulunun adını taşıyan kişinin
             ziyaret etmek istediğimi söyledim. Müdür     kimliğinden, kişiliğinden habersiz oluşu
             Bey:                                         benim için bir düş kırıklığıydı, hüzün vericiydi
             -Konya’ya gelince haber verin, ben sizi gelip   gerçekten. Ancak o zaman durumu fark
             alırım, demek inceliğinde bulundu.           ettim; şöyle ki; ben müdür beyin ağabeyimi,
                                                          teşehhüt miktarı da olsa gıyaben tanıdığını
             Hemen ağabeyimin ve benim kitaplarımdan,
             taşıyabileceğim kadarını paketleyip yanıma   varsayıp okulu ziyaret etmek istiyor, kitap
             aldım ve heyecanla yola koyuldum. Ne var     mitap götürüyordum. Ağabeyim hakkında en
             ki, Konya’da bulunduğum kısa süre içinde     ufak bir fikri, bilgisi olmayan müdür beyse,
             müdür beye ulaşmam mümkün olmadı.            hâli vakti yerinde olduğu için bağışladığı arsa
             Ama Konya’ya gitmişken okulu görmeden        yüzünden okula adı verilen ağabeyimin gök
             dönemezdim. Hem içime sinmezdi, hem de       görmedik kız kardeşinin, bir kapris olarak
             dostlarımın dilinden kurtulamazdım. Alim     algıladığı okulu ziyaret etme isteğini kabul
             Allah tefe koyarlardı beni…                  etmek nezâketinde bulunuyordu…
             Tur programı gereği gittiğimiz Meram’dan     Yani Nasreddin Hoca’nın hesabı, ikimiz de
             bir taksiye bindim, götürdüğüm kitapları     haklıydık!
             da yanıma aldım ve şoföre okulun adresini    Ama bilinmemek ağabeyimin kaderiydi
             verdim. Şoför adresi bilmiyordu. Meğer       galiba…
             Konya’nın yeni semtlerinden biriymiş. Önce







                                                        149
   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156