Page 158 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 158
“Bir empresyonist ressamın bütün renklerini yansıtan, Van
Gogh’un çılgın sarılarının, Gaugain’in toprak kırmızılarıyla
birlikte cömertçe kullanıldığı bu tabloların ressamının sanatçı
olarak bir “curriculum vitae”si (özgeçmişi), yok denecek
kadar az. Ne bir akademi eğitimi var arkasında, ne de ünlü
bir ressamın çıraklığı… Belki ressam bile denemez ona; zira o,
resmi seçmemiş, bir bakıma resim onu seçmiş…
konusunda bir yanlışını çıkardığı askerlik Babamı görmeye gelmiştik, o gitmiş elin
hocası ona “tarihçi” lâkabını takmış. Belki adamıyla konuşuyordu. Babam:
de yıllar sonra kaleme alacağı, diliyle, -Hasan Amca, diye tanıttı bize o zatı.
yorumlarıyla benzersiz eseri 6 ciltlik Osmanlı
Tarihi’nin ilk emareleriydi bunlar… Bu isim benim için Çince gibiydi, hiçbir anlam
ifade etmiyordu. Meğerse İttihatçılar konusunda
Bizzat kendisinin ifade ettiği gibi, 17 müthiş donanımlı, “Doğmayan Hürriyet” isimli
yaşındayken (1947) “Âmak-ı Hayâl, Râci’nin kitabın yazarıymış Hasan Amca.
Hatıraları” adlı, o güne kadar sadece 5 baskısı
yapılmış, 80 sayfalık felsefî, tasavvufî romana, Sanırım babam, dedemin dayızadesi olan ve
kısıtlı imkânlarına rağmen, o zaman için hayli İttihat Terakki Cemiyeti üyeleri hakkında
büyük bir para olan 50 lira verip alması da, yazdığı yazılardan dolayı Galata Köprüsü
sanırım tarihe olan ilgisinin ne kadar ciddi üzerinde 10 Temmuz 1911’de uğradığı suikaste
boyutta olduğunu gösterir. kurban giden “Şehrah Gazetesi” başyazarı
Zeki Bey’den söz etmiş Hasan Amca’ya.
Tarih Söz Konusu Olduğunda… Ağabeyim böyle bir fırsatı kaçıramazdı…
Yazmakta olduğu Osmanlı Tarihi’nde Hasan
Aslında tarih söz konusu olduğunda Amca’nın bu kitabından alıntılar yapmıştı.
“bal alınacak çiçeği” keşfeden arı misali Yıllar sonra kitabı yayınlandığında bu alıntıyı
güçlü bir önsezisi vardı ağabeyimin. 70’li gördüm ve ona:
yılların başlarıydı. Babam alerjisi yüzünden -Bu Hasan Amca, babamın oda arkadaşı o
Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde yatıyordu. Hasan Amca’ydı demek, dedim.
Pazar günü hep birlikte ziyaretine gittik.
Biz babamla konuşurken baktım, ağabeyim Kendine özgü o muzip yan yan gülümsemesiyle
babamın oda arkadaşı olan, orta boylu, yaşlıca onayladı. Dedim ya, sıra dışı biriydi o!
zatın yanına oturmuş, derin mi derin bir Kadıköy’de oturduğumuz yüz küsur yıllık
sohbete dalmış. Az biraz bozuldum doğrusu. köşkün, hiç değişmeyen, adeta kadrolu, dam, çatı
156