Page 171 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 171
şarttır. Bir gün Ulunay, yanaşma Ali’yle
birlikte gittiği Pendik’ten altın renginde
ufak tefek inekle döner. İsmi hazırdır:
Halime. Gebe olduğu için az süt veren ineği
Ulunay sağmakta, bu marifetini çekinmeden
dostlarına anlatmaktadır. O tarihte
yazmakta olduğu gazetede “Hocam, haydi
kalk, ineği sağma vakti geldi!” gibi şakalar
yapılmaya başlanır. Mualla Ulunay, bunun
gururuna dokunduğunu, bir gün cesaretini
toplayıp Halime’yi kendisinin başarıyla
sağdığını ve böylece kocasını bu işten
kurtardığını anlatıyor.
Aynı zamanda hatırı sayılır bir mizah
yazarı olan Ulunay’ın kendisine yapılan
şakaları hoşgörüyle karşıladığı muhakkaktır,
fakat Dedebağı Çiftliği’nden haftanın beş
günü gazeteye gidip gelirken önceleri çok
zorlandığından şüphe edilemez. Her gün
yürüyerek Yunus İstasyonu’na, oradan
banliyö treniyle Haydarpaşa’ya, Şehir Hatları
vapuruyla Köprü’ye, dolmuşla gazeteye giden
ve aynı şekilde dönen Ulunay, bu zahmetli
yolculuklara vefatına yakın zamanlara kadar
katlanacaktır. İleri yaşlarında çiftlikten
istasyona Menekşe’yle inmeye başlar.
Dönüşlerinde de çok sevdiği bu sevimli 9 Menekşe ve çiftliğin
9
eşek tarafından karşılanmaktadır. Onun bir diğer eşekleri hakkında
günlük hayatını Milliyet’in o yıllardaki genel bkz. Mualla Ulunay,
“Hayvanlarım X: Sürüye
yayın yönetmeni Abdi İpekçi şöyle anlatır: tarlayı otlatmak karşılığı
bize güzel bir kuzu verdiler”,
“Üstad, her sabah saat beşte kalkar. Milliyet, nr. 7001, 23 Mayıs
1967, s. 4; “Hayvanlarım
Tiryakisi olduğu kahvesini içtikten sonra XV: Karanfil, gönlünü
hayvanları ile meşgul olur. Öğlene doğru komşumuzun Kadillak’ına
kaptırmıştı”, Milliyet, nr.
yazısını yazmak üzere gazeteye gelmek 7006, 28 Mayıs 1967, s. 4.
için yola çıkar. Her geliş ve gidişinde üç
vasıta değiştirmek mecburiyetindedir:
Tren, vapur ve dolmuş... Son zamanlarında
biraz ihtiyarladığını hissetmiş ve bunlara
Karikatürist Togo’nun çizgileriyle Refii Cevat Ulunay.
169