Page 79 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 1. Sayı
P. 79

“okuyan, okuyucu, söyleyen” anlamına gelen   Sahih-i Buhârî’nin 1798’de Kahire’de Ezher
             “Han” kelimesinin getirilmesiyle oluşturulmuş   Camii’nde Napolyon Bonapart’ın şehre
             “Buhârî okuyan kimse” manasına gelen         girmemesi dileğiyle, 1902’de yine aynı yerde
             Buhârîhân sözcüğü Osmanlı Devleti’nde        kolera tehlikesi sebebiyle hatmedildiği
             camiler ve türbeler başta olmak üzere çeşitli   belirtilmekte, 1920’de Türkiye’de Büyük
             mekânlarda Buhârî-i Şerif’i okuyan kimselerin   Millet Meclisi açılacağı zaman ülkenin her
             genel adı olmuştur.                          yerinde Ṣaḥîḥ-i Buhârî hatimleri yapıldığı
                                                          bilinmektedir. 42
             Hatm sözlükte “örtmek, mühürlemek,                                                           42 M. Yaşar Kandemir,
             bir şeyi tamamlayıp sonuna ulaşmak” gibi                                                     “Hatim”, TDV İslâm
                                                                                                          Ansiklopedisi İstanbul 1997
             mânalara gelir. Kur’ân-ı Kerîm’i başından    Sonuç ve Teklif                                 c.16. s. 469-470; Mustafa
             sonuna kadar yüzünden veya ezbere okuyarak                                                   Celil Altuntas, Osmanlı İlim
                                                                                                          Geleneginde Buhârîhânlık,
             bitirmeye, ayrıca Sahih-i Buhârî başta olmak   Konya’da hadis meclisleri tertip etmek, bu    Selçuk Üniversitesi SBE
                                                                                                          Yayınlanmamış Yüksek Lisans
             üzere tanınmış hadis kitaplarını okuyup      meclislerde bir hadis kitabının tedris etmek,   Tezi, Konya 2010; Altuntaş,
             sona erdirmeye hatim “hatim indirmek,        ihtisas amaçlı hadis ilimlerini öğretmek        Mustafa Celil, “Osmanlı İlim
                                                                                                          Geleneğinde Buhârîhânlık”,
             hatmetmek” denilmiştir.                      amacıyla darülhadis medreseleri tesis etmek,    Hadis Tetkikleri Dergisi, 2010,
                                                          açılan medreslerde hadis ilimlerine yer verip   yıl 8, sy. 2, s. 33-67.
             Kur’ân-ı Kerim dışında bazı hadis kitapları   okutmak ve son alarak camilerde hadis          43 İnce Minare Darülhadis
             için de hatim merasimleri yapılmıştır. Bu    (özellikle Buhârî-i Şerif) okutmak geleneği     Dersleri N.E.Ü İlahiyat
             merasimler, o kitapların ya bir hoca tarafından   Selçuklular’dan başlayarak yirminci yüzyıla   Faültesi ile S.Ü. İslami İlimler
                                                                                                          Fakültesi hocaları tarafından
             talebelerine okutulup bitirilmesi veya bir   kadar devam etmiştir. Günümüzde ise bu          devam ettirilmektedir.
             cemaat tarafından sevap kazanmak için okunup   gelenek tamamen unutulmaya yüz tutmuştur.
                                                                                                    43
             tamamlanması üzerine gerçekleştirlmiştir.    Kültürümüzde var olan Buhari okunması ve
             Sevap kazanma yanında maddî ve mânevî        hatmedilmesi adetinin Konya’da da yeniden
             sıkıntılardan, hastalık ve belâlardan, düşman   ihyası, geleneğimizde olduğu gibi Sultan Selim
             istilâsından kurtulma ve her türlü murada    ve Aziziye Camii’nde başlatılması ne kadar
             kavuşma amacıyla en fazla okunup hatmedilen   güzel olurdu.
             hadis kitabı İmam Buhârî’nin yazmış olduğu
             Sahih-i Buhârî adlı eserdir.
             Mısırlı tarihçi İbn İyâs, 1505’de Mısır sultanına
             ait sarayın bahçesinde kurulan büyük bir
             çadırda Sahih-i Buhârî hatmi yapıldığını haber
             vermekte, daha önceki tarihlerde eserin
             sarayda okunduğunu, hatim merasiminin
             büyük sarayda yapıldığını, bu esnada kadılara
             ve ileri gelen âlimlere hil’atler giydirilip
             bahşişler verildiğini, fakat sonraları hatmin
             Kale Camii’nde okunup sultanın huzurunda
             yapılan kısa bir merasimle bitirildiğini
             söylemektedir.







                                                        77
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84