Page 28 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 28

Seyyid Mahmûd Hayrânî
            türbesinin iç görünüşü.



                               yere sahip bulunduğunu göstermektedir.       Seyyid Mahmûd Hayrânî’nin kurduğu ilişki
                               Bu unvan aynı zamanda onun Hz.               ağlarına bakıldığında gerek toplumda gerekse
                               Peygamber’in soyundan olma ihtimalini de     kendi döneminde faaliyet gösteren şeyh ve
                               akla getirmektedir. İsminin devamında yer    dervişler arasında oldukça itibar gördüğü
                               alan ve “hayret” makamında temkin sahibi     söylenebilir. Ayrıca, Selçuklu iktidarı nezdinde
                               bir sûfî olduğunu belirten Hayrânî nisbesi ise   de saygın bir konumda olmalıdır. Türk ve
                               şöyle açıklanmaktadır. Bir velîler meclisinde   İslâm Eserleri Müzesi’nde bulunan ve Selçuklu
                               Ahmed Fakih, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî       ağaç işçiliğinin güzel örneklerinden biri olan
                               (ö. 672/1273) ve Seyyid Mahmûd-ı Hayrânî’yi   sandukasının üzerindeki kitâbeye göre, babası
                               göremeyince merak etmiş ve bu durumun        Selçuklu devlet adamlarından Mesud Paşa
                               hikmetini sormuştur. Ahmed Fakih’in          olup dedesinin adı Mahmud’dur. Necmeddin
                               sorusuna cevaben Sarı Saltuk (ö. 697/1297-98);   Ahmed adlı bir kardeşi ve Seyyid Muhyiddîn
                               “Mevlânâ’nın âşık, Seyyid Mahmûd’un hayret   adlı bir oğlu olduğu da bilinmektedir. Seyyid
                               sahibi (hayran) olduğunu, bu sebeple akıllılar   Mahmûd Hayrânî’nin, Mevlânâ Celâleddîn-i
                               meclisinde yer almadıklarını” belirmiştir.   Rûmî’nin amcasının oğlu olduğuna dair bir
                               Bununla birlikte Hayrânî nisbesinin ondaki   rivayet aktarılmaktadır. Fakat mezkûr rivayeti
                               coşkunluğa işaret ettiğini belirten müellifler   doğrulayacak bir delil bulunamadığından bu
                               de vardır.                                   bilgiyi ihtiyatla karşılamakta yarar vardır.








                                                                          26
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33