Page 21 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 21
medreselerinin ilk müderrisi, Tâceddin el- anlayamadığını ve onun da çözümledikten
Geredevî de ikinci müderrisi olmuştur. sonra öğrencilerine okuttuğunu anlatır.
Bu anlatı, değil Urmevî’nin, Kemâleddin
Öyle görünüyor ki, Urmevî hem Büyük
Roma İmparatorluğu’nun hamisi olan II. b. Yûnus’un dahi Râzî ile karşılaşmadığını
Friedrich’in sarayında –daha sonra Batı yeterince ima etmektedir.
düşüncesine yön verecek– öğrencileri Öyleyse böyle bir iddiayı nasıl anlamalıyız?
yetiştirmiş hem Anadolu Selçuklu İbn Hallikân’ın anlatılarını dikkate
Devleti’nde Konya’yı bilimsel ve sosyal bir aldığımızda, Urmevî’nin Fahreddin Râzî’nin
merkez haline getirmiş hem de Konya’da fikirleriyle Musul Kemâliye Medresesi’nde
tesis ettiği bilimsel mirasla Osmanlı tanıştığını kesin olarak söyleyebiliriz. Son
Devleti’ni hazırlamıştır. yıllarda “tahkik” ya da “felsefî-kelam”
olarak da nitelenen Fahreddin Razî Okulu
mensupları, Fahreddin Râzî’nin eserlerinde
Bazı kaynaklarda Urmevî Fahreddin yaptığı üzere, bir fikri incelerken veya inşa
er-Râzî’nin öğrencisi olarak
ederken gerekçe olarak otorite veya gelenek
gösteriliyor. Bu iki düşünür arasındaki
yerine “delîl”i esas almışlar, felsefî bilimleri
ilişkiyi nasıl okumalıyız?
öteden beri yapılan mantık-fizik-metafizik
Doğrudur, bazı kaynaklarda benzeri sıra düzeninde değil, fiziği on kategori
ifadeler bulunmaktadır ama elimizdeki çerçevesinde iki ana kitapla “Cevher” ve
verilere bakacak olursak ikisi arasında “Araz” içerisinde, metafiziği de iki kitapla
yüz yüze hoca-öğrencilik ilişkisi pek “Genel Kavramlar” ve “İlahî İlim” içerisinde
mümkün gözükmemektedir. Kaynaklardaki incelemişlerdir. Böylece onlar bir yandan
mevcut veriler Fahreddin Râzî’nin pek felsefî ve kelamî fikirleri –gerekçelerinin
çok şehri dolaştıktan sonra 1200 yılında hakiki bir delile dayanıp dayanmadıklarına
bugün Afganistan sınırları içinde yer alan göre– tahkîk etmekle yeni bir metodoloji,
Herat’a yerleştiğini, ölene dek orada diğer yandan da kitap yazımında filozofların
yaşadığını ve ölünce oraya defnedildiğini; ve geleneksel kelamcıların yaptıkları
Urmevî’nin ise 1198 yılında Urmiye’de tasniften ayrılarak farklı bir kitap yazım
doğduğunu ve öğrenim için Musul’a gittiğini tarzı ortaya koymuşlardır. Bu metot ve
belirtmektedir. Öğrenci olabilmesi için yazım tarzını Râzî’nin el-Mebâhis ve el-
Urmevî’nin en geç 7-8 yaşlarında Herat’a Mulahhas adlı eserlerinde görebiliriz.
gitmesi ve Râzî’nin de ölümüne dört yıl Nitekim Urmevî’nin Metâlî’sini Râzî’nin
kala ilkokul seviyesindeki öğrencilerin el-Mebâhis’i ile, Beyân’ını da el-Mulahhas’ı ile
eğitimiyle meşgul olması gerekirdi. Öte eşleştirebiliriz. Urmevî’nin Râzî takipçiliği
yandan İbn Hallikân da Râzî’nin kitaplarının sadece bu iki eserle sınırlı değildir. Urmevî
1220’li yıllarda Musul’a ulaştığını, kitapları Şerhu’l-İşârât geleneğinde daha çok Tûsî
orada Kemâleddin b. Yûnus’tan başkasının çizgisinde olmakla birlikte Râzî gibi
19