Page 18 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 18

dördüncü veya beşinci aşamada olduğunu      Metâliu’l-envâr’da İslam felsefesinin –
                                  memnuniyetle gözlemliyoruz. Ancak           mantıktan metafiziğe kadar– bütün
                                  şahsımın akademiye ayak bastığı             meselelerini detaylıca ele alıp tartıştığını
                                  dönemlerde çoğu incelemeler henüz birinci   görünce ortadan kalktı ve yerini büyük bir
                                  ve ikinci aşamadaydı ve o dönemde düşünce   şevke bıraktı.
                                  tarihimizin ana aktörleri olarak görülen
                                  ünlü simaların fikirleri bile yeterince
                                  incelenmiş değildi. Dolayısıyla bugün İslam   Doktora çalışmanız için neden
                                  düşüncesinin ana aktörleri arasına yeni     Metâliu’l-envâr’ı seçtiniz? Bu eserin
                                  yeni dahil edilen bazı düşünürlerimizin     genel olarak İslâm düşünce tarihindeki
                                  asırlardır süren mütevazı sükûtları, o      özelde ise mantık literatüründeki
                                  dönemlerde “vakit ayırmaya değmez”          önemine ilişkin kanaatiniz nedir?
                                  olarak algılanabiliyordu. Nitekim o kuşağın   Urmevî’nin kendi külliyatı içerisinde
                                  bir temsilcisi olarak ben de danışman       dönemin bütün felsefi meselelerini eksiksiz
                                  hocam Prof. Dr. Mehmet Bayraktar’a, İbn     tartışarak incelediği iki eseri var: Beyânu’l-
                                  Sînâ (ö. 428/1037), Nasîruddin et-Tûsî (ö.   hakk ve Metâliu’l-envâr. İki eser de içerik,
                                  672/1274) veya Celâleddin ed-Devvânî (ö.    tasnif, sıra düzeni olarak aynı olmakla
                                  908/1502) hakkında çalışmak istediğimi      birlikte Metâliu’l-envâr kısmen muhtasardır;
                                  arz ettim. Tabi ki yukarıda ifade ettiğim   meseleler kısa tartışmalarla hemen bir
                                  yanlış algıdan kurtulmak, alanda uzman bir   sonuca bağlanmıştır. Dolayısıyla bu yazım
                                  danışmanla çalışmanıza bağlıdır. Kendisi    tarzı bize Metâliu’l-envâr’ın didaktik bir
                                  bana “Bırakalım bu konuları başkaları       eser olduğunu göstermektedir. Beyânu’l-
                                  çalışsın. Hem kendin hem de memleketin      hakk’ta ise Metâliu’l-envâr’daki referanslar
                                  (Konya) için faydalı olsun istersen, Kadı   daha geniş tutulmuş, tartışmalar daha geniş
                                  Sirâceddin el-Urmevî’yi çalış. Daha doğrusu,   çerçevede ele alınmıştır. Urmevî, daha
                                  benimle çalışacaksan, sana vereceğim tek    akademik çevrelerce tanınması ve referansı
                                  konu bu.” dedi. Aslında biraz bozulmuştum,   belirsiz tartışmaları Beyânu’l-hakk’ta açmasını
                                  çünkü arz ettiğim isimler hakikaten iyi     dikkate alırsak bu eserini Konya’da kaleme
                                  çalışmayı gerektiren isimlerdi ve onları,   almıştır. Metâliu’l-envâr’ı ise kanaatimce
                                  adını hiç duymadığım bir isme kurban        Anadolu’ya gelmeden önce, Kahire gibi,
                                  etmem isteniyordu. Hatta mizah sayılabilir,   daha tanınmış bir bilim merkezinde yazmış
                                  görüşme sonrasında odadan çıktığımda hayal   olmalıdır. Ayrıca Beyânu’l-hakk’ı bir bütün
                                  kırıklığından Urmevî’nin adını unutmuşum,   olarak yazdığını, kendisinden sonra sadece
                                  araştırmak için kütüphaneye gidince aklıma   mantık bölümü üzerine yazılan müstakil
                                  gelmedi, geri dönüp hocamdan adını tekrar   şerh ve haşiye geleneği oluşturan Metâliu’l-
                                  istirham ettim ve araştırmaya başladım.     envâr’ın ise önce mantık kısmını, bir süre
                                  Nihayetinde konuyu çalışmayı isteksizce     sonra da diğer bölümünü tamamladığını
                                  kabul ettim. Bu isteksizliğim Urmevî’nin    düşünüyorum.








                                                                          16
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23