Page 14 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 14
ya da mikdârî yargıların fiziksel gerçekliği
ifade etmedeki işlevi pek çok tartışmanın
konusu olmuştur. Bu tartışmalar da nefsu’l-emr
nazariyesinin teşekkülünü tetiklemiştir. Ayrıca
küllîler sorunu da eşyanın hakikatini bilme
kriziyle birlikte düşünülebilir.
Hakikat krizinin bir alt başlığı olan Hâlik ile
mahlûk ilişkisine, bu tarihlerde Anadolu’da,
Sirâceddin Urmevî’nin yakından şahit
olduğu, yeni bir cevap üretilir. Bu cevap
amelî hafızasını Ahmed Yesevî geleneğinden,
nazarî zeminin Ekberî Metafizik’ten devşirir.
Şöyle özetlenebilir: Teşekkül ve Yenilenme
dönemlerinde, İslâm temeddününde, Kelamcı
ve Meşşâî tutumlar mahlûktan Hâlık’a
gidilmesi gerektiğine kâil oldular. Sûfîler ile
İşrâkîler ise Hâlık’tan mahlûka gidilmesi
gerektiğini savundular. Yeni cevap ise hem
Hz. Mevlânâ Türbesi yöntemlerin kendi tutumlarını gözden Hâlık’ı hem de mahlûku kendine konu kılan
geçirmelerine, restore ya da reform etmelerine ve idrak eden İnsan’ın, dolayısıyla İnsân-ı
neden oldu. Bu gelişime eş zamanlı olarak Kâmil’in merkeze alınması gerektiğinde ısrar
İslâm temeddününde İşrâkî ve Ekberî ettiler. Bu ısrar, Sadreddin Konevî, Davûd
metafizikler ile mathematacı ve hisâbî Kayserî gibi nazarî tutum sahipleri ile Yunus
tutumların; doğa araştırmaları (naturalhistory) Emre, Âşık Paşa, Hacı Bektaş Veli gibi amelî
ve ilm-i hurûf gibi ‘gizli bilimler’in -yani tavır sahipleri tarafından sürdürüldü ve
mevcut biçimsel dizgelerin nedensel hiyerarşi rencide edici Moğol istilâsına karşı, ‘İnsan’a
içinde nedenlerini gösteremediği olgu ve iâde-i itibâr yapıldı. Bu iade özgüvenini
olayları açıklamaya çalışan yönelimlerin- söz kaybeden insanlara kend’öz’lerini yeniden
konusu tarihte yükselmeye başlaması mevzu kurma kudreti verdi.
bahis ettiğimiz krizle ilgilidir. Hakikat Hakikat krizinin diğer bir alt başlığı olan
krizinin birkaç alt başlığı şöyle sıralanabilir: eşyanın hakikatinin insan tarafından bilinip
Hâlik ile mahlûk ilişkisi; eşyanın hakikatinin bilenemeyeceği araştırması da yukarıda işaret
insan tarafından bilinip bilenemeyeceği; edilenler yanında, özellikle, kelâmî, Meşşâî,
yükselen matematik bilimlerin fiziksel İşrâkî, Ekberî, talimî, hisâbî, vb. yöntemlerin
gerçekliği ne kadar ifade edip edemeyeceği… inkişafına ve birleşmesine giden süreci
İslâm temeddününde matematik bilimlerdeki başlattı. Bu da zamanla bilimler arasındaki
pek çok önemli çalışmanın (cebr, mukâbele, keskin sınırların gevşemesine, meta-basis
misâha, optik, astronomi, vb.) 1250-1350 yılları yasağının yumuşamasına, vb. neden oldu.
arasında telif edilmesi bu krizlerle ilişkilidir. Süreç içinde eşyanın hakikatine ilişkin bilgi
Bahusus matematik bilimlerindeki adedî
12