Page 39 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 39
uzun ömürler verip saltanatını uzatsın!) tarafından dünyasıyla ilişkilere biraz alışılmadık bir
Frenk İmparatoru’nun ülkesine elçi olarak yaklaşım sergilemiştir. Arap kültürüne
gönderildi. Birkaç gün sonra kralla görüştüğü ve İslam felsefesine duyduğu ilgi bilinen
sırada, kralın huzurunda [bulunanlar] birinden II. Frederick, Müslüman hükümdarlarla
bahsettiler. Bunun üzerine kral şöyle dedi: ‘Ondan diplomasiye, Avrupalı meslektaşlarının
bahsedip adını anmayın. Zira o, içkiye düşkün ve çoğundan daha fazla açıktı. İmparatorun bu
sarhoş bir adamdır.’ İçkiye düşkünlük ve ayyaşlık tutumu yanında Urmevî’nin kabiliyetleri de o
Hıristiyan bir hükümdarın katında bir kimsenin dönem için nisbî barışın sağlanmasında etkili
isminin anılmama nedeni olduğu halde, bu durum olduğu söylenebilir. Konuyu, Doğu ve Batı
Müslüman bir hükümdara nasıl yakışır? 2 kaynakları ışığında genişçe ele alan araştırmacı
Marlow’a göre de Urmevî’nin bu görevdeki
Kutbüddîn Yûnînî (ö. 726/1326) de Urmevî’nin,
felsefî ilimlere karşı (el-ulûmu’l-hikemiyye) önceliği Eyyûbî hükümdarı ile II. Frederick
ilgisi olan II. Frederick tarafından uzun arasında geliştirilmiş olan diplomatik
bir süre ağırlandığını ve bu durumun el- ilişkilerin sürdürülmesini sağlamaktı. Aklî
Melikü’s-Sâlih Necmeddîn ile İmparator II. ve naklî ilimlere dair geniş bilgisi sayesinde
Frederick arasında son derece olumlu ilişkiler Urmevî, tıpkı hocası İbn Yûnus ve arkadaşı
doğurduğunu vurgular. Memlük Sultanı Hûnecî gibi gayrimüslimlerle iyi ilişkiler
3
Baybars tarafından, II. Frederick’in Sicilya kurabilmiş ve vazifesini başarıyla ifa ederek el-
5
kralı olan oğlu Manfred’e (ö. 1266) elçi olarak Melikü’s-Sâlih’in sarayına geri dönmüştür.
gönderilen ve el-Enberûriyye (Nuhbetü’l-Fiker) Hiç kuşkusuz, Urmevî’nin bu görev için
isimli mantık eserini, iyi ilişkiler kurduğu seçilmesinde, el-Melikü’s-Sâlih döneminden
krala ithaf eden İbn Vâsıl (ö. 697/1298) bu çok daha önce Kahire’ye gelmesinin ve
4
bilgileri teyit etmekle birlikte meseleye farklı Hûnecî gibi isimlerin de yer aldığı a’yân
bir boyut daha kazandırır. Urmevî’nin, Arapça arasına katılmasının büyük etkisi olmuştur.
bildiği düşünülen ve İslâm kültürüne ilgisiyle Letâifü’l-Hikme’deki kendi ifadeleri, onun
dikkat çeken II. Frederick için bir mantık sultanın sarayında saygı gören ulemâdan
eseri yazdığı, dolayısıyla onun siyasî ilişkilerin biri olduğuna ve hükümdarın huzurunda
yanı sıra Eyyûbî-Hohenstaufen sarayları gerçekleştirilen ilmî toplantılarda
arasında oluşturulan entelektüel etkileşime bulunduğuna işaret etmektedir:
de katkıda bulunduğu İbn Vâsıl’ın anlatısıyla Bizim dönemimize gelince, Melik Âdil’in oğlu
tescillenmektedir.
Melik Kâmil de aynı geleneği takip ederdi. Âlim
Hem Hıristiyan çağdaşları hem de papalık ve filozofların onunla görüşme sırası cuma geceleri
tarafından genellikle şüpheyle karşılanmış sabaha kadardı. Böylece gece gün ışıyana kadar
bir hükümdar olan II. Frederick, Müslüman onlarla ilim, hikmet, hadis ve şiir konularında, yine
2 Sirâcüddîn Urmevî, Letâifü’l-Hikme, nşr. Gulâmhüseyin Yûsufî (Tahran: İntişarat-ı Bünyad-ı Ferheng-i İran, 1351), 288.
3Kutbüddîn Yûnînî, Zeylü Mir’âti’z-Zamân (Haydarabad: Dâiratü’l-Maârifi’l-Osmâniyye, 1375/1955), 2/125.
4 Cengiz Tomar, “İbn Vâsıl”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1999), 20/438-440.
5 Louise Marlow, “A Thirteenth-Century Scholar in the Eastern Mediterranian: Sirâj al-Dîn Urmavî, Jurist, Logician, Diplomat”, al-Masâq
22/3 (2010), 290-297.
37