Page 41 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 41
hükümdar ve halifelerin hayat hikayeleri hakkında
sohbet ederdi. 6
Bu görevin başarısı, Urmevî’nin karmaşık
kültürel ve dinî meselelerin üstesinden gelme
becerisinin altını çizerek, genellikle birbiriyle
çelişen iki dünya arasında köprü kurabilen
bir diplomat olduğunu ortaya koymuştur.
Bu noktada belirtmek gerekir ki Urmevî’nin
misyonunun görece başarısı Eyyûbîler ile Batılı
güçlerden birisiyle gerilimin geçici olarak
hafiflemesine katkıda bulunmuştur. lll. Gıyaseddin
Keyhüsrev
Eyyûbî hanedanına hizmetinin ardından
Urmevî, kendisini Selçuklu hükümdarlarının
yanında buldu ve burada çeşitli görevlerde ‘Hayır’ cevabını verdim. Bu sefer, ‘Peki, bakışların
onun becerilerine başvuruldu. Siyasî neden sürekli bu çocuğun üzerinde?’ diye sordu. Ben
parçalanma ve askerî saldırılarla karşı karşıya de ‘Gayri ihtiyari olarak onu kendime çok yakın
olan Selçuklular, evvela onun diplomatik buldum.’ dedim. Bunun üzerine, ‘Bu, Halife’nin
kabiliyetlerinden faydalanmak istediler. oğludur.’ dedi. Sirâceddîn şöyle devam etti:
Tarihi kaynaklarda, Urmevî tarafından Duyduklarım karşısında hemen kalktım ve o küçük
gerçekleştirildiği zikredilen bir başka çocuğun ayaklarını öptüm. Hülâgû tercümanın
diplomatik görev, Anadolu’da bulunduğu bana şunları aktarmasını söyledi: ‘Bu çocuğu
yıllarda elçi olarak Hülâgû’ya (ö. 663/1265) Müslümanların adabı üzere terbiye edip kendisine
gönderilmesiyle ilgilidir. Yine Yûnînî’nin İslâm dinini öğretecek birini tayin ettik. Onu Moğol
kaydettiği bu olayla ilgili bilgiye, Urmevî’nin dinine zorlayacak değiliz’. Sirâceddîn şöyle devam
kendi dilinden aktardığı ima edilen aşağıdaki etti: Bunu duyunca, uygun olduğu biçimde Hülâgû’ya
anekdot ile ulaşılmaktadır: şükranda bulundum ve onun ne kadar akıllı bir
kimse olduğunu anladım. 7
Kâdî Sirâceddîn Urmevî -Allah ona rahmet eylesin-
Hülâgû Bağdat’ı tuttuktan sonra Rum ülkesinin Urmevî’nin Selçuklular nezdinde görevi
sultanı tarafından ona elçi olarak gönderildiğini elbette bundan ibaret değildi. Selçuklular,
anlattı. Sirâceddîn şöyle dedi: Hülâgû’nun huzuruna yönetimi denetleyecek ve ülkelerini istikrara
çıktığımda, yanında oyun oynayan küçük bir çocuk kavuşturacak yetkin isimlere ihtiyaç
gördüm. Gözüm çocuğa ilişince [sanki] beni benden duyuyordu. Bu nedenle Urmevî, Selçuklu
aldı ve bakışlarım kendisine takılıp durdu. Hülâgû sarayı tarafından kilit bir idarî pozisyona,
benim bu durumumu fark etti. Tercümana dönüp, kadılığa atandı. Kadılık görevi, onun askerî
‘Bu çocuğun kim olduğunu biliyor musun?’ diye alandaki önemli bir başarısının sonucunda
bana sormasını istedi. Tercüman bana sorduğunda ona verilmiştir. Zira Urmevî’nin idarî açıdan
6 Urmevî, Letâifü’l-hikme, 288.
7 Yûnînî, Zeylü Mir’âti’z-zamân, 2/359-360.
39