Page 80 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 80
teslim alarak öğrenir. Bu öğrenme, ya
bunlar hakkında bilgi veren ârife gelen
ya da ârifin halinin, vaktinin ve yerleştiği
makamın hükmünün gerektirdiği aklî bir
delil sayesinde olur, ya da bunları işiten
kimse, kendine Hak tarafından gelen,
kıyas ve benzeri haricî bir sebebe ihtiyaç
duymayacağı bir bilgi vasıtasıyla onların
hakikatini kesin olarak öğrenir.”
Alıntılar, Urmevî’nin, kelamın ve tasavvufun
tümel bilim olarak inşa edilme çabalarının
bilinçli olarak karşısında konumlandığını
gösterir. Onun tümel bilimi, açıkça felsefî
metafiziktir. Meşşâî bilim paradigması
bilimler arasında üst-ast ilişkisi kurduğuna
göre, Urmevî’nin metafizik-kelam ilişkisini
nasıl tesis ettiğini ifade etmemiz gerekir.
Bu aşamada metnin imaları devreye girer.
Yine adım adım gidelim:
1) Metafizik en üst bilimdir: Çünkü tümel
bilim olmanın şartı en genel konuya sahip
olmaktır. Mevcuttan daha genel bir kavram
yoktur. Tanrı mevcudun bir türüdür. O halde
en üst bilim metafiziktir. Dolayısıyla kelam
metafiziğin altındadır ve her alt bilim gibi
ona tâbidir.
2) Metafizik kelama ilke verir ve onun
araştırmalarını yönlendirir: Çünkü tümel
bilim, alt bilimlere konunun yanı sıra ilke de
verir. Dolayısıyla kelam, araştırma yaparken
kullanacağı ilkelerin bir kısmını metafizikten
temin eder. Herhangi bir bilimin, en
üst bilimin araştırmalarına ve ilkelerine
aykırı sonuç üretmesi söz konusu değildir.
Dolayısıyla kelam metafiziğe aykırı bir yolda
ilerleyemeyecektir.
3) İslam düşüncesinin ve ilahiyatının lideri
metafiziktir: Çünkü tümel bilim tikel
Risâle fi’l-Fark, İstanbul Üniversitesi 4497, 15a
78