Page 255 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 255

KONEVÎ’NİN ÂYET YORUMLARINDA

                 İLÂHÎ MAİYYET VE TENZİH



                 MEHMET TABAKOĞLU







                 Sadreddin-i Konevî, sahip olduğu birikimi
                 İslâmî ilimlerin hemen her alanında
                 eserlerine yansıtmıştır. Özellikle tefsir ve
                 hadis alanında hem müstakil eserler yazmış
                 hem de diğer çalışmalarında âyet ve hadis
                 yorumlarına çokça yer vermiştir. Konevî’nin
                 eserlerinde ele aldığı en önemli konular
                 herhalde Allah’ın âlemle ve insanla irtibatı
                 ve onlara yakınlığıdır. Konu hassas olduğu
                 için İslâm inancının tenzihe verdiği önem
                 Konevî’de de belirgin şekilde bulunmaktadır.                                             Fusûsu’l-hikem,
                 Biz bu kısa çalışmada Konevî’nin eserlerinde                                             TİEM-env. 1933_084
                 ele alıp yorumladığı âyetlere ilâhî maiyyet
                 ve tenzih açısından odaklanıp Konevî’nin
                 düşüncelerine bir nebze daha olsun netlik
                 kazandırmaya çalışacağız.                   eserlerinde ele almış ve onlara birtakım
                                                             yorumlar getirmiştir. Biz her ne kadar
                                                             maiyyet konusuyla ilgili yorumlardan ayrı bir
                 Konevî’nin İlâhî Maiyyet                    başlıkta tenzih konusuyla ilgili Konevî’nin
                 Bağlamında Yorumladığı Bazı                 yorumlarına değinecek olsak da Konevî,
                 Âyetler                                     maiyyete vurgu yaptığı yerlerde genellikle
                                                             tenzihe de yer vermiştir. Örneğin; Konevî’ye
                 Bilindiği üzere Konevî’nin sahip olduğu     göre “Hak her şeyi vücûd ve ilim olarak ihata
                 tasavvuf anlayışı varlığın birliği noktasından   edip karışım, hulûl, bölünme ve de celâline
                 Hak-âlem irtibatına dayanır. Burada Hakk’ın   yakışmayan şeylerden münezzeh olan
                 âleme ve insana olan yakınlığı ve onlarla   zâtına has beraberliğiyle her şeyle birlikte
                 beraberliği anlamındaki maiyyet kavramı     olduğu için her yolun nihayeti ve her sâlikin
                 Kur’an’da da çeşitli şekillerde ve bağlamlarda  gayesi Hak olmuştur. Nitekim Allahu Teâlâ:
                 ortaya konulmuştur. Konevî doğrudan veya    ‘Muhakkak ki sen sırât-ı müstakîme ulaştırırsın.’
                 dolaylı olarak bu maiyyeti ifade eden âyetleri  âyetinin ardından ‘Allah’ın sırâtı ki gökte ve







                                                            253
   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259   260