Page 260 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 260

sağlayan şeyin hükmünü zıtlık ve farklılığa   bir sûrette zuhur etmektedir. Buna göre Hak
                                       neden olan şeyin hükmüne hâkim kılar.” 17  gölgenin çekilmesini kendi nefsine izafe
                                                                                  ettiği gibi aynı şekilde gölgenin uzamasını
                                       Allah’ın kullara yakınlığını ifade ettiği
                                       yerlerden biri de “göz”dür. “Allahu Teâlâ,   da kendisine izafe etmiştir. Nitekim Allahu
                                       insan için iki göz yarattığını bildirdiği   Teâlâ şöyle buyurmuştur: ‘Görmez misin ki
                                       gibi kendisinin de gözleri olduğunu        Rabbin gölgeyi nasıl da uzattı?’ (Furkan, 25/45)
                                       bildirmiştir. Allahu Teâlâ şöyle buyurur:   Bu en latif işaretlerden birisidir. Çünkü
                                       ‘Rabbinin hükmüne karşı sabırlı ol! Çünkü sen   göz, gölgenin kesif şeyin zâtından uzama ve
                                       bizim gözlerimizin önündesin.’ (Tur, 52/48).   çekilme hareketini görür ve idrak eder. Bu
                                       Hak, kullarının gözleridir çünkü onlar     hareket gerçekte el-Kaviyy ve el-Latîf’in
                                       farkında olmasalar bile sadece Hak ile     tasarruflarının en latiflerinden birisidir. Aynı
                                       görebilirler. Sadece Allah’ın ibadet nuruyla   şekilde ‘Peygambere itaat eden kimse Allah’a
                                       gözünü açtığı kimse Allah ile gördüğünü    itaat etmiştir.’ (Nisa, 4/80) âyeti de bu ilâhî
                                       bilip bunu müşâhede edebilir.”  Yine       latifliğin sirâyetine işaret eder. Bu sirâyet,
                                                                   18
                                       Konevî, el-Hafîz ismini açıklarken koruma   güneş ışınlarının havanın cüzlerine ve bu
                                       konusunu gözle ilişkilendirerek şu yorumları   ikisinin karışımlarına sirâyet etmesi gibidir.
                                       yapmıştır: “Her şey Hakk’ın bir gözüdür.   Bunlar birbirleriyle öyle karışmışlardır ki
                                       Nitekim hükümdarların memurları için de    bunlardan birisine işaret edilse diğeri de
                                       hükümdarın gözü denir. Çünkü hükümdar      o işarete ortak olur. Buna göre ışığa işaret
                                       memleketin maslahatını korur. Bu nedenle   havaya; havaya işaret ışığa işaret etmektedir.
                                       Hak kendisini gözler ile nitelemiş ve      Aynı şekilde Müteâl Zât’ın gizlenmesinin
                                       şöyle buyurmuştur: ‘Gözlerimizin önünde    sebebi zuhurunun şiddetidir; idraklerden
                                                                                                                      20
                                       akar.’ (Kamer, 54/14) Böylelikle Hak, oluş   perdelenmesi ise nurunun dalgalarıdır.
                                       gemisinin, mümkünlerin gözleriyle varlık   Latiflik ve sirâyetle ilgili olarak ‘Yaratan
                                       deryasında aktığına işaret etmiştir. Buna   bilmez mi? O, latîf ve habîrdir.’ (Mülk, 67/14)
                                       göre Hakk’ın varlığıyla halkın bütünü      âyetini ele alan Konevî’ye göre “O, hulûl
                                       korunur. Buna karşın Hak her şeyi          etmeksizin her şeye sirâyet etmiştir.
                                       muhafaza ettiği gibi her şey vasıtasıyla da   Bu sirâyetin keyfiyetinden ve bununla   21
                                       korunandır.” 19                            ortaya çıkan hükümden de haberdardır.”
                                                                                  Bu yorumda bir taraftan hulûl inancı
                                       “Sonra onu kolayca kendimize çekeriz.” (Furkan,   reddedilirken diğer taraftan Hakk’ın her
                                       25/46). Bu âyet gölgenin çıktığı kaynağın   şeye sârî olduğu ifade edilmiştir.
                                       bizzat Hak Teâlâ olduğuna işaret etmektedir.
                                       O, bazen açığa çıkmak ve bazen de          Konevî Kırk Hadis Şerhi’nde Hz.
                                       gizlenmekle gölgenin kendisinde yaratıldığı   Peygamber’in “Namaz nurdur.”, “Namaz


                                       17 Konevî, İlahi Nefhalar, s. 69.
                                       18 Konevî, Esmâ-i Hüsnâ Şerhi, s. 111.
                                       19 Konevî, Esmâ-i Hüsnâ Şerhi, s. 136.
                                       20 Konevî, Esmâ-i Hüsnâ Şerhi, s. 118-119.
                                       21 Konevî, Tasavvuf  Metafiziği, s. 52; Konevî, Fusûsu’l-Hikem’in Sırları, s. 86-87.







                                                                              258
   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264   265