Page 138 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 138

Fâtih Sultan Mehmed’in Kitap                meclisinde olmaktan keyif aldığı, zaman

                                  Sevgisi                                     zaman ilmî tartışmalara bizzat iştirak
                                                                              ettiği de kayıtlarda mevcuttur. Devrinin
                                  Fâtih gerek Manisa’da şehzadelik yaptığı    en büyük âlimleri arasında Molla Hüsrev,
                                  yıllarında gerekse sultan olduktan sonra    Molla Gürânî, Molla Yegân, Hızır Bey,
                                  Edirne ve İstanbul’da farklı dillerde       Hocazâde Muslihuddin, Ali Kuşçu,
                                  yazılmış bazı eserleri tercüme ettirmek     Amiroutzes, Georgios Trapezuntios gibi
                                  için teşebbüslerde bulunmuş hatta bu        astronom, matematikçi ve filozofların
                                  eserleri mukayeseli olarak bizzat okuyup    isimlerinden bahsedilir. Ali Kuşçu’yu bizzat
                                  değerlendirmiştir. Konu olarak oldukça      İstanbul’a davet ederek inşa ettirdiği
                                  zengin olankütüphanesinde Arap ve           Ayasofya ve Sahn-ı Semân medreselerinden
                                  Katalan haritalarından, baskı kitaplara,    Ayasofya’nın başına getirerek ona ayrı
                                  Avrupa gravürlerinden, Nizâmî ve            bir pâye de vermiştir. Yine okuduğu bazı
                                  Firdevsî’nin eserlerine kadar dilve kökenleri   felsefî tartışmalar hakkında risale yazdırıp,
                                  farklı pek çok eser mevcuttur. Fâtih’in     müzakere yaptırdığı bilinmektedir.
                                  kütüphanesi hakkında bir eser yazmış        Taşköprülüzâde’nin (ö. 968/1561) eş-Şekâikü’n-
                                  olan Adolf Deissmann, onun doğu ve          Nu‘mâniyye fi ulemâi’d-Devleti’l-Osmanniyye
                                  batı kültürlerini birleştirerek İstanbul’u   adlı eserinde Molla Zeyrek ve Hocazâde
                                  yeni bir kültür ve sanat merkezi haline     arasında geçen bir müzakerenin bir hafta
                                  getirmeye çalışan entelektüel bir sultan    sürdüğünden bahsedilmektedir. Trabzon’un
                                  olduğundan bahseder. Farsça, Arapça,        fethi esnasında esir düşen Georges
                                  Yunanca ve Sırpça bildiği, aslından okuyacak  Amiroutzes’a Batlamyus’un Kitâbu’l-
                                  kadar da Grekçe, Latince ve İtalyancaya     Coğrafya’sının nüshalarını Yunancadan
                                  hâkim olduğu düşünülmektedir. Klasik        Arapçaya çevirisini yaptırmış, aynı zamanda
                                  kaynaklarda Makedonyalı İskender’in hayat   Ptolemaios’un Geographike adlı kitabından
                                  hikayesine büyük ilgi duyduğu ve onu bir    faydalanarak bir dünya haritası çizmesini
                                  lider olarak kendine örnek aldığından da    istemiştir. Fâtih kütüphanesinde Kitâbu’l-
                                  bahsedilir. Zeren Tanındı, Fâtih’in Yunanca   Mesâlikve’l-memâlik’in nüshalarının olduğu
                                  kitaplara ve Büyük İskender’e olan ilgisi   yine klasik metinlere düşülen notlardan
                                  dolayısıyla Ahmedî İskendernâme’sinin       öğrenilmektedir. Taşköprülüzâde’nin
                                  resimli kopyalarının onun döneminde         Şekâik’ta aktardığına göre Molla Câmî (ö.
                                  hazırlanmasının bir tesadüf olamayacağı     898/1492) ed-Dürretü’l-fâhire adlı eserini
                                  görüşündedir.                               sultanın isteği üzerine hazırlamış, fakat eser

                                  Bir kitap dostu olarak tanıdığımız Sultan   İstanbul’a ancak Fâtih’in ölümünden sonra
                                  aynı zamanda felsefe, coğrafya, matematik   ulaşabilmiştir. Yine Şeyh Ali b. Mecdüddin
                                  ve astronomi gibi ilimlere ilgi duyan,      el-Bistâmî’nin Farsça Şerh-i Şemsiyye’si,
                                  ulemaya ve onların eserlerine ayrı bir      Kemâleddîn Abdurrezzâk Kâşânî’nin (ö.
                                  ehemmiyet gösteren biridir.Âlimlerin        736/1335) Istılâhâtu’s-sûfiyye’si, İbn Sînâ’nın (ö.








                                                                          136
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143