Page 55 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 55

bulunurken ikincisi kendisi üzerine katlanan   ilişki herhangi bir etki tepki ilişkisidir. Eğer
             bilinçli bir farkındalıktır.                 nefs onu kendisine acı veren olması açısından
                                                          hissederse bu durumda öncelikle kendi
                                                          zâtının farkında olması gerekir. Bu ise
             Zâtî Şuur: İspat Edilebilirlik ve            baştaki insanın kendisinin farkında olmadığı
             Duyarlık                                     varsayımına aykırıdır. Râzî’nin bu delilini,

             İbn Sînâ “İnsan sağlıklı, hasta, uykuda ve   NasîruddinTûsî duyarlık gibi ancak canlılıkla
             sarhoş iken, ayrıca organlarından veri almadığı   özdeşleştirilebilecek bir fiil ile nefsi ispat
             uçan adam durumda iken zâtının farkındadır”   etme girişimi olarak görüp eleştirirken Urmevî
             önermesine ulaşmıştır, ancak Fahreddin       aktarmakla yetinir.
             Râzî’ye göre İbn Sînâ şu noktalarda suskun
             kalmıştır: a) Zâtî şuuru ifade eden önerme   Zâtî Şuur: Şuurun Öznesi
             evvelî midir yoksa burhanî midir? b) Burhanî
             ise ispatının delili nedir?                  Şimdi şunu sorabiliriz: Zâtî şuurun yani
                                                          zâtın farkında olan özne(eş-şâ‘ir) kimdir/
             Bu aşamada Urmevî de aynı soruyu sorar:
             İbn Sînâ’nın “uçan adam”ı tam olarak neyi    nedir? Urmevî’ye göre İbn Sînâel-İşârât III,
             göstermektedir? Uçan adamın zâtına dair      2’de bu sorunun peşine düşer. Zâtın farkında
             farkındalığının devamlılığını mı yoksa bazı   olan özne için üç alternatif söz konusudur.
             hallerde kendisinin farkında olduğunu mu?    Kişi özel zâtının; [i] ya dış duyularla [ii] ya
             Kişinin bazı hallerde kendisinin farkında    aracılı bir şekilde iç güçlerle [iii] veya aracısız
             olduğu açık olup bunu göstermek için         farkında olur.
             yukarıdaki düşünce deneyine gerek yoktur.    Zâtın şuurunda olan özne dış duyular mıdır?
             Eğer düşünce deneyi zâta dair farkındalığın   Bunun cevabının hayır olduğu açıktır ama yine
             sürekliliğini göstermek istiyorsa düşünce    de şu iki gerekçeye dikkat çekilebilir. Birincisi
             deneyi bu sonucu vermez. Urmevî bu soruya    zâtın şuurunda olan şeyin dış duyular olmadığı
             şöyle cevap verir: Bu düşünce deneyi, İbn Sînâ   zaten düşünce deneyinde hiçbir organın idrak
             tarafından zâtın farkındalığının sürekliliğine   içinde olmadığı varsayımında içerilmişti.
             dikkat çekmek (tenbîh) için tasarlanmış olup   İkincisi de yine organların birbirine bitişik
             mantıksal statüsü itibariyle bir delil (burhân)   olmadığı, başka nesnelere de temas etmeksizin
             değildir.                                    havada asılı olduğu varsayılmıştı. Dış duyular
                                                          ötekine veya idrak nesnesine temas etmiyorsa
             Urmevî yine de Fahreddin Râzî’nin bu
             konudaki delilini ele alma ihtiyacı hisseder.   idrakleri de yoktur.
             Delil, insanla acı arasındaki ilişkiyi inceleyerek  İkinci ihtimal hayal, vehim veya akıl yürütme
             insanın kendisinin farkında olmadığı varsayımının   gibi iç güçlerin aracılı bir şekilde zâtın
             tutarlılığını araştırır. Buna göre insan,    farkında olduğuydu. Sağ duyusal olarak
             kendisine acı veren bir durum ulaştığında    kimsenin bir aracıyla veya orta terimle kendi
             acıyı hiçbir şekilde hissetmiyorsa ölüdür.   varlığının farkında olmadığını biliriz. İbn
             Eğer acı vereni kendisine acı veren olması   Sînâ bu ihtimali el-İşârât, III, 4’te reddeder.
             açısından hissetmiyorsa bu iki şey arasındaki   Çünkü iç güçler bir şeyi algılamak için kısmî








                                                        53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60