Page 60 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 60
Doğrusu Urmevî’nin, el-İşârât III, 1, 2, 3, III, 1’in yorumunda zât farkındalığının
4.pasajları hakkındaki yorumları, onun “uçan sürekliliğinden insanın bedenden başka
adam”ı epistemolojik sonuçları itibariyle olduğunu, nefsin mizaçtan farklılığından
dikkate aldığını gösterir. Çünkü ilgili onun bir cevher olduğunu, tek olduğunu
pasajlarda “ben”in kendine dair farkındalığı ve bütün insanlar için eşit bir mahiyet
Urmevî tarafından Fahreddin Râzî’nin olduğunu çıkardığını gördük. Yukarıda
epistemolojik yorumuna uygun olarak Urmevî’den alıntıladığımız metin onun İbn
daima özel zâtın kendisine dair farkındalığı Sînâ’nın ontolojik yorumundan neşet eden
olarak verilir. Râzî’nin yorumuna göre çıkarımların bir kısmına da sahip çıktığını
uyanıkken, uykudayken, sarhoşken ve uçan göstermektedir. Bu yorumumu destekleyen
adam durumunda iken insan kendisine son bir noktaya yine yukarıda alıntıladığım
“ben” diye işaret eder. “Ben” ve zâtî şuur ise metin doğrultusunda temas etmek istiyorum.
daima özel kendiliğin bir yönünü gösteren Bunun için Râzî ve Urmevî’nin ben ve sen
(ez-zâtü’l-mahsûsa, hüviyyetü’z-zât, vucûdü’z- işaretlerinin nasıl anlaşılması gerektiğine dair
zât, inniyyetü’z-zât) ancak tekilliğinde bir kısa bir karşılaştırmasını yapmam gerekiyor.
durumunu gösteren bir işarettir. Dolayısıyla Râzî’ye göre “ben” ifadesi bir kişinin kendi
ben atfından ancak “orada ben diye kendisine benliğine “ben”in öz farkındalığına, şuuruna
işaret ettiğim”, “zâtî şuura sahip olan”, ve eylemlerindeki merkeziliğine işaret eder.
“daima zâtî şuura sahip olan” ve “bedene Örneğin, “Ben yaptım”, “Ben gördüm”, “Ben
indirgenemeyen bir zâtî şuura sahip olan” bir düşündüm” gibi ifadeler, kişiye ait şuurun ve
kendiliği gösterir. Dolayısıyla uçan adamda öz-benliğin dışavurumudur. “Ben”, kişi için
geçen “zât” tümel anlamda insan mahiyetini öznel merkezdir; bu merkezdeki farkındalık ve
değil, herkesin kendisine ben diye işaret ettiği şuur yalnızca o kişiye özgüdür. Benin şuurunda
kendi hüviyetidir. Râzî uçan adam düşünce içerilen bireysellik, ayniyet ve süreklilik, her
deneyinden “ben”in nefse olduğuna, nefsin bireyin kendi zâtına dair bir özsel farkındalıkla
mücerret olduğuna, nefsin bütün insanlar için şekillenir. Dolayısıyla “ben”işareti, sadece
eşit bir mahiyet olduğuna ve nefsin cevher kişinin kendi varlığını tanımasıyla mümkündür
olduğuna sıçramanın gerekçesi olmayan ve bu farkındalık başkasının zihninde tecrübe
ontolojik çıkarımlar olduğunu düşünür. edilemez. Dolayısıyla “ben” bakasının
Urmevî özellikle zât-ı mahsâsa ifadesiyle, erişimine kapalı bir tekilliğin ifadesi olarak
Râzî’nin bu epistemolojik yönelimini ve okunmalıdır. “Sen” ifadesi ise başkasının
çıkarımlarını destekler. Bununla birlikte somut bir nesnesi olan bedenine işaret eder
Urmevî, Râzî’nin uçan adamdan soyut cevherî ve “ben”in, kendisinin dışındaki başkaya
bir mahiyetin çıkarılmasına karşı itirazlarını dair dışsal bir algının ifadesidir. Dolayısıyla
kısmen göz ardı etmiş görünmektedir. Çünkü “sen”, “ben” ifadesinde bulunan kendilik
Urmevî zâtî şuuru ben farkındalığı ve özel farkındalığını kaybetmiş ve işareti bariz bir
zâtın farkındalığı olarak yorumlamasına şekilde nesneleşmiştir.
rağmen bu yorumdan cevherlik, eşit mahiyet Urmevî “ben”lik farkındalığının soyut cevherî
ve soyut olma anlamlarının da çıkarabileceğini bir mahiyet içeriğini kabul eder. Bu soyut
düşünmektedir. Nitekim onun el-İşârât
58