Page 50 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 50
Yani hakiki bir ortaklık söz konusu ferde hepsi de yukarıda açıklanan anlamda
olmadığından gerek hariçte gerek zihinde tümel olmakla nitelenen birden çok anlam
küllî anlamlardan biriyle nitelenen bir mevcut yüklenmektedir. Fakat bunların Zeyd’e
yoktur. nispeti eşit değildir. Cevher, cisim, canlı
ve insan, Zeyd’in zâtından hariç değilken,
Şu hâlde Cürcânî dış dünyada yalnızca
fertlerin (eşhâs) bulunduğunu ve ortaklık diğerleri hariçtir. Çünkü cevher, cisim,
anlamında küllîliğin zihinde iliştiğini canlı ve insan, Zeyd’in zâtı yani ta kendisi
söylerken Kutbüddin er-Râzî’ye yakın olarak tahakkuk ederken gülen yüklemi
durmakta ama Urmevî’yi ondan farklı Zeyd’in arazlarından birini ifade etmektedir.
şekilde yorumlamaktadır. Çünkü bizzat Bunları düşündüğümüzde zihnimizde
kendisinin de açıkladığı üzere Urmevî muhtelif suretler meydana gelmektedir.
tabiî küllînin dış dünyada kesinlikle var Bu suretlerden her biri için Zeyd’de bir
olduğunu söylerken tek bir şeyin aynıyla tek şey vardır. Zihnimizde meydana gelen
birden çok şey arasında ortak olduğunu suretler, Zeyd’deki bu tek şeye örtüşür
kastetmemektedir. Onun kastı, zihinde yahut örtüşmez. Örtüşmemesi durumu,
tasavvurunun çokluğa nispet edilebilmesi tartışmanın kapsamına girmemektedir,
anlamında küllî olmakla nitelenen tabiatın zira bu durumda o suret gerçekte Zeyd’den
dış dünyada var olduğudur. Dahası, alınmış olmayacaktır. Örtüşmeleri halinde
Urmevî bu tabiatın Eflâtûn’un idelerinde ise onların Zeyd’de nasıl var olduğu sorusu
(veya idelerin Aristotelesçi yorumunda) gündeme gelmektedir. Söz konusu muhtelif
olduğu gibi dış dünyada ayrışmış bir suretlerin tamamı ya o tek bir varlıkla vardır
7
şekilde bulunduğunu söylememektedir. ya da farklı varlıklarla vardırlar.
Tam tersine söz konusu tabiat, örtüştüğü Seyyid Şerîf Cürcânî bu meseleyi Şerhu’l-
fertlerde aynı işarete konu olacak şekilde Mevâkıf’ta benzer ama daha ayrıntılı şekilde
bulunmaktadır. Kutbüddin er-Râzî bu ele alır. Şerhu’l-Mevâkıf’ta mahiyetin parçaları
görüşü eleştirmekte ve zihinde küllî arasındaki muhtaçlık ve cins-fasıl ilişkisi
olmakla nitelenen tabiatın dış dünyada bağlamında ele alınmaktadır. Buradaki
var olduğunun söylenemeyeceğini iddia tartışma, Kutbüddin er-Râzî’nin Risâle fi’l-
etmektedir. Cürcânî ise ortaklığın daha Külliyyât’taki tartışma başlığıyla da uyuşur.
belirgin bir açıklamasını yaparak aslında el-Mevâkıf yazarı Îcî ve Seyyid Şerîf Cürcânî
ortaklık hususunda gerçek bir ihtilafın aynı doğrultuda açıklamalar yaparak mahiyetin
olmadığını ima etmektedir. Bu sebeple parçaları arasındaki ayrışmanın dış dünyada
dünyada var olan bir ferde yaptığımız değil akılda gerçekleştiğini ve parçaların
yüklemlerin fiilen o fertte nasıl bulunduğu muhtelif açılardan dikkate alınabildiğini ifade
hususundaki görüşleri değerlendirmektedir. ederler. Onlara göre bir türe veya farklı türlere
Buna göre cevher, cisim, canlı, insan, gülen ait fertlerin ortaklık ve farklılıklarını idrak
ve kâtip Zeyd’e yüklenmektedir. Yani tek bir etmek, hayal veya vehimde onların resmini
7 Seyyid Şerîf Cürcânî’nin açıklamaları için bkz. Hâşiye alâ Levâmii’l-esrâr (İstanbul: Hacı Muharrem Efendi Matbaası, 1303),
132-139.
48