Page 94 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 94
alanlarda çalışmalar bulunur ve ilmî etkisi, sıfatları ve Allah-âlem ilişkisi ekseninde
sonraki dönemlerde de devam etmiştir. 2 oluşmuştur. Bu ispat sürecinde İslam
filozofları ve müteahhîr kelamcılar,
varlık kavramını önce kavramve içerik
İslam Düşüncesinde Yaratıcının bakımında incelemiş, ardından varlığın
İspatı ontolojik statüsüne odaklanmışlardır. Bu
Allah’ın varlığını ispat etme sürecivarlık temellendirme ameliyesinde varlık modlarını
türlerinin en üst mertebesini ifade zorunlu, mümkün ve imkânsız şeklinde
etmektedir. Antik filozoflar tarafından belirlemişlerdir. Kuşkusuz bu aklî ayrımın
evrenin aslı ile ilgili araştırmalardan, temel amacı, varlık idrakinin zorunlu
daha sonra Platon’un herşeyi ruha irca oluşundan yola çıkarak zorunlu varlığı
etmesinden ve Aristoteles’in ilk sebep ve temellendirmektir.
hareket ettirici fikrini benimsemesinden Zorunlu varlık, varlığı kendinden olan,
itibaren Tanrı’nın ispatı Antik Yunan başka bir şeye muhtaç olmayan ve
felsefesinde yer edinmiştir. İslami yokluğu kabul etmeyen mevcut olarak
kaynaklara gelince; Allah’ın varlığını inkâr tanımlanmıştır ki oda yüce Allah’tır. Başta
etmenin zor olduğundan Kur’an, daha çok Urmevî olmak üzere İslam filozoflar ve
şirkin reddine odaklanmaktadır. Bununla müteahhir kelamcılar, varlığın bedihî
birlikte ayetler, başta fıtrat ve nizam olmak bir kavram olduğunu temellendirmiş ve
üzere birçok kanıtla O’nun varlığını ispat bu kavramdan hareketle zorunlu varlık
etmektedir. Bazı ayetlerde inancı tabii düşüncesine ulaşıldığını savunmuşlardır.
bir durum olarak değerlendiren Kur’an, Çünkü ilksel kavramlar ve öncüller olmadan
fıtratla uyumlu olmayan inançsızlığı Allah’ın varlığına ulaşmanın mümkün
inat, kibir, şımarma ve taassup olarak olmadığını düşünmüşlerdir. Böylece İslam
4
değerlendirmektedir. 3 filozofları Tanrı kavramını fiziksel veya
Bütün İslâmî ilimler, yaratıcının varlığıyla metafiziksel bir neden olarak ele almış ve
yakından ilgilenmiştir; ancak Allah’ın bütün yaklaşımlarını yaratıcı veya ilk neden
5
varlığı, birliği ve Allah-âlem ilişkisigibi fikri ile irtibatlandırmışlardır. Müslüman
teolojik bahisler, en güçlü ve derinlikli bir düşünürler, yaratıcının varlığından bağımsız
şekilde İslam felsefesi, kelam ve felsefî fikir sergilemedikleri gibi O’nun varlığını
tasavvuftayer edinmiştir. Nitekim başta ispat eden delil ve yöntemleri mantıki
kelam olmak üzere Meşşâîlik, İşrâkilik, formlarla vazetmişlerdir.
Vahdet-i vücûd ve Hikmet-i müteâli gibi
büyük düşünsel sistemler; Allah’ın varlığı,
2 Hayatı hakkında detaylı bilgiler için bkz. Erkan Baysal, Râzî ile Birilikte Râzî’ye Muhalefet –Siraceddîn Urmevî’nin Ulûhiyyet
Anlayışı ve Fahreddîn Râzî Eleştirisi- (Ankara: İlahiyat, 2022), 38-55.
3 M. Sait Özervarlı, “İspat-ı Vâcip”, TDV İslâm Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2000), 495.
4 Ömer Türker, Varlık Nedir-İslam Filozoflarının Varlık Tasavvuru- (İstanbul: Ketebe Yayınları, 2019), 42, 59.
5 Şaban Ali Düzgün, Nesefî ve İslam Filozoflarına Göre Allah-Âlem İlişkisi (Ankara: Otto Yayınları, 2019), 99.
92