Page 97 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 7. Sayı
P. 97

somut fizikî varlıklar konusunda diğer      Hassas Ayar Delili/Nizam
             kelamcılarla hemfikirdir. Ancak bir farkla
             ki, Urmevî’ninde içinde yer aldığı müteahhîr   Hikmet, inâyet, ihkâm ve itkân delili olarak
             kelamcıların söz konusu hudûsu değişim      tabir edilen nizam delili, evrendeki hassas
             ve dönüşümden daha çok onu imkânla          ayardan hareketle Allah’ın varlığını ispat
             birleştirerek ispatlarını görmekteyiz. 10   etmeye dayanan bir istidlal yöntemidir. Bu
                                                         delile göre evrende var olan olağanüstü düzen
                                                         ve hassas ayar kendiliğinden veya şuursuz
             III) Fıtrat                                 bir madde tarafından icat edilmemiştir.
                                                         Allah’ın varlığını ve sıfatlarını inceleyen
             Yaratma anlamına gelen fıtrat delili, ilâhî   bir geleneğin sahibi olarak kelamcılar,
             varlığın aklî ve psikolojik olarak insana   erken dönemden itibaren bu delile önem
             kodlandığını ifade etmektedir. Onun         vermişlerdir. Çünkü bu kanıtlama tarzı
             odak noktası ise yaratıcıya dair bilginin   birçok risalede ele alındığı ve Allah’ın
             zorunlu olduğu ve akıl yürütmeye ihtiyaç    varlığına dair eserlerin farklı yerlerinde konu
             duymadığıdır. Kur’an’da özellikle bunu      edindiği gibi Gazzâlî (ö. 505/1111) gibi bazı
             ifade eden ayetler vardır. O da insanın zor   büyük düşünürler, konuya müstakil eserler de
             durumlarda insanın Allah’a sığınmasıdır     kaleme almışlardır. Onun konuya hasrettiği
             (el-İsra, 17/67; Lokmân 31/32). Urmevî,     el-Hikme fî mahlûkâtillahi azze ve celle isimli
             genel olarak Allah’ın varlığı konusunda dile   eserinde birçok bilim dallarını ilgilendiren
             getirdiğimiz imkân ve hudûs gibi öncüllere   hususlara yer verilmiştir.  Kelamcılarbir
                                                                               12
             dayalı aklî temellendirmeyi esas alırken;   taraftan bu delili Allah’ın varlığına dair güçlü
             bazı yerlerde ise bu konuda insan fıtratına   bir delil olarakkullanırken; diğer taraftan ise
             da değinmektedir. Özellikle acı, zorluk ve   âlemdeki düzenin hangi şekilde Allah’a nasıl
             meşakkat durumlarında insanın Allah’a       delâlet ettiğini, kötü ya da nizamsız görünen
             yönelmesini, fıtratın Allah’ın varlığına açık bir   unsurların nasıl yorumlanması gerektiğini
             delili olarak sunmaktadır. Onun bu konudaki   tartışmışlardır. 13
             ifadeleri şöyledir:
                                                         Bu argümantasyon biçiminin temel kaynağı
             Bizden birisi bir sıkıntı, acı veya musibete   Kur’ân’dır. Çünkü Kur’ân’da insan, evren,
             maruz kaldığında, o esnada bir yakarış ve   yeryüzü ve gökyüzündeki hassas düzene
             perişanlık içinde zorunlu varlığa ve yaratıcıya   ve ayara işaret edilerek Allah’ın varlığına
             sığınmaktadır. Bu da zorunlu varlığa, O’nun   gidilmektedir (el-Furkân 25/2; Mülk 67/3;
             musibeti, belayı, acıyı ve meşakkati ortadan   Rahman 55/5-7; el-Enbiya 21/33; Yâsîn
             kaldırmaya kadir olduğuna ve bunu bildiğine   36/40; el-Mü’minun 23/36; el-Kamer 54/49;
             dair açık bir delildir. Bu durum Kur’an’da birçok   Taha 20/50) İhkâmı «bir şeyin kendisinden
             yerde zikredilmiştir. 11                    beklenen faydaya uygun olması» şeklinde

             10 Urmevî, Lübâb, 101-104.
             11 Sirâceddîn Urmevî, Letâifü’l-hikme,nşr. Gulâm Hüseyin Yusûfî (İran: İntişârat-ı Binyâdi ve Ferhenkiİrân, Tahran 1340), 49.
             12 Bekir Topaloğlu, “Allah”, TDV İslâm Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1989), II, 476.
             13 Baysal, Râzî ile Birlikte Râzî’ye Muhalefet, 290-294.







                                                        95
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102