Page 224 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 224

bulunmaktır. Böylece insan kendi zâtının
                                                                                  cevherlerinin ve hakikatlerinin asıllarını
                                                                                  tanımış olur. Kendisindeki iyilik ve hayır
                                                                                  cevherlerini iyi değerlendirir. Onları kötü
                                                                                  yönlerine tercih eder. Bu iyi cevherlere
                                                                                  devamlı değer ve ağırlık vermek suretiyle
                                                                                  ruhânî ve ilâhî olgunluklara ve faziletlere
                                                                                  kavuşur. Ebedî ve bâkî olan, kalıcı olan
                                                                                  değerleri, esasları nimetleri, fânî ve geçici
                                                                                  olanlara tercih eder. Bunlara iyice sarılarak
                                                                                  can ve ten bağlarından kurtulup nurânî,
                                                                                  mukaddes ve fânî olmayan yüce şeylerle
                                                                                  ünsiyet tesis eder. Melekût âlemiyle tanışır.

                                                                                  Sonuç olarak, Sadreddin-i Konevî’nin
              Nefhatü’r-rûh ve         görülebilir, müşâhede edilebilir ve teşhis   üç önemli talebesinden birisi olan
              tuhfetü’l-fütûh,         olunabilir. Ruh hastalıkları ise çoğunlukla   Müeyyedüdîn-i Cendî, Nefhatü’r-rûh ve
              Müeyyid b.               örtülüdür, derindir. Teşhisleri zordur herkes   fuhfetü’l-fütûh adlı eserinin ikinci bölümünün
              Mahmud b. Saîd           bunları tam teşhis edemez.”şeklinde        ikinci faslında insanın çeşitli özelliklerini
              es-Sûfî (1439)           gerekçelendirmektedir. Bundan sonra        ele almaktadır. Burada verilen bilgilere
                                       ruhî hastalıkların kimler tarafından       göre; insan bütün kâinatın, özü, bir mikro
                                       nasıl tedavi edilebileceğini şöyle dile    örneğidir. Bütün âlem, cisimler nefisler,
                                       getirmektedir:                             akıllar-ruhlar âlemi olmak üzere üç kısma
                                       Allahu Teâlâ’nın dilemesiyle yalnız        ayrılmaktadır. İnsan ruh ve cisim (beden)
                                       peygamberler, büyük evliyâ ve halifeleri   olmak üzere iki cevherden yaratılmış olup
                                       ve muhakkik sûfîler tarafından teşhis ve   özellikleri itibariyle ruh ebedî, beden ise
                                       tedavi edilebilirler. Nebîler ve Resûller   fânî yani gelip geçicidir. Bedenin ve ruhun
                                       bu ruh hastalıkları için kesin deva olacak   gıdaları olduğu gibi aynı zamanda hastalıkları
                                       şekilde çeşitli zikir, taat ve ibadetleri, fikir   da vardır. İnsanların nefislerini, ruhları ve
                                       ve ahlâk ölçülerini âdetâ birer gıda, deva,   akıllarını tedavi etmek, bedenî hastalıkları
                                       şurup ve macun gibi tespit, tayin ve tarif   tedavi etmeye göre çok daha zordur.
                                       buyurmuşlardır. Tedavi edici inanç düşünce   Kötü huyların, ruhî (mânevî) hastalıkların
                                       ve ahlâk esaslarını açıklamışlardır.       hepsi ruh ve beden arasındaki kötü uyum
                                                                                  ve kaynaşmadan yani insanın ruhî ve
                                       Cendî, bu konunun en sonunda insanların    aklî kuvvetlerine nefsânî arzuların galip
                                       mânevî hastalıklarına ve bunların kimler   gelmesinden kaynaklanmaktadır. Bedenî
                                       tarafından nasıl tedavi edilebileceği      hastalıkları tabipler, hekimler iyileştirirler.
                                       şeklindeki açıklamalarda bulunmasının      Ruhî (mânevî) hastalıkları ise peygamberler
                                       nedenini ise şu şekilde izah eder:         ve onların varisleri olan alimler, velîler ve
                                       Burada maksadımız, temel ilimlere ve faydalı   ilâhî hikmet erbabı tedavi eder.
                                       mârifetlere özlü olarak bir ima ve işarette







                                                                              222
   219   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229