Page 236 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 236
Ego psikolojisi yaklaşımı, çocuğun deneyim
yoluyla farklı koşullara uygun davranış
modelleri geliştirdiği üzerine durur.
Modeller, ebeveynler ya da çocuklukta önem
verilen diğer şahıslar gibi otorite figürlerin
içselleştirilmesi yoluyla geliştirilir. Kişilik
yapısı, her birinin kendine özgü kişilik
özelliği olan “ego durumları” diye adlandırılan
modellerin ya da parçaların bir toplamıdır. Her
birimiz iyi ya da kötü işleyen içsel bir “benlik
ailesi”ne sahibiz.
Transpersonel yaklaşım, insanın doğuştan
gelen bir öze, gerçek benliğe sahip olduğunu
vurgular. Doğumdan itibaren bizler, çevreye
tepki verir, onu yargılar ve ondan öğreniriz.
Böylece öz benliğimizi, bir yanılsama olan
toplumsal şartlanma ile sahici gerçeklik
olmayan bir toplumsal gerçeklik uzlaşısı
ile örteriz. Toplumsal “kişilik” hepimizin
yakalandığı bir hipnoz durumudur ve
hakiki aydınlanma veya aşkınlık hedefine
ulaşmak için ondan kurtulmamız gerekir.
Sıradan yaşamın tüm sınırlayıcı kimlikleri
ve bağlılıklarını üzerimizden attığımızda,
“uyanıklık” sınırsız bir biçimde özünü
tecrübe eder. Çocukluğumuzda ne
yaşamışsak bu bizim yaşamımızın geri kalan
dönemi için küçük değişikliklerle kendini
tekrar eder. Bu açıdan bakılınca kişilik
hayatımızın aktörü durumuna gelir. Aktör
âdetâ bu kişiliği yapmaya yönlendirilmiş
Konevî Camii yakından ilgi duyarlar. Hümanist yaklaşım ve bunun için eğitilmiştir. Toplum ve
sergileyen bu anlayışın öngördüğü terapi sosyal şartlar tarafından dayatılan hayat
türü insana güveni esas alır ve davranış tarzı kişiyi zamanla bitkin bir hâle sokar
bozukluklarının düzeltilmesini de yine insanın ve hastalandırır. Dayatılan hayat tarzından
kendisinde arar. Terapistin görevi, insanın memnunsak sorun olmaz fakat memnun
iç dinamiklerini tetiklemek ve potansiyel değilsek o zaman arayışa geçeriz (Söz
enerjinin dış alanda olumlu olarak ortaya konusu ettiğimiz bu psikoloji kuramları için
çıkmasına yardımcı olmaktır. bk. Cüleloğlu. (2010), s. 26-34; Hökelekli.
(2008), s. 5-12).
234