Page 282 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 282
yazıları kaleydoskopik bir çeşitlilikte, şekilde yazmaya, öğretmeye ve Meraga’daki
25
sayısız sembol, imge ve rasyonel burhan gözlemevinde deneyler yapmaya zaman
gibi türlerin görüntüsü altında şunu ileri buldu. Konevî entelektüel sûfîliğin
sürer: keşf sadece insanı mânevî esenliğe mükemmel bir örneğiydi; Tûsî ise rasyonel,
ulaştırdığı için değil aynı zamanda rasyonel sistematik bir filozof olmasının yanı sıra bir
ve zihinsel yetilerindeki tüm potansiyeli kelâmcı, matematikçi, astronom ve sûfîlerin
gerçekleştirmesini sağladığı için de akıldan sırları hakkında bilgisiz olmayan biriydi. 27
üstündür. Bu iddiaları sebebiyle İbnü’l-Arabî Bu iki şahsiyetin kişiliklerinde tasavvuf ve
“keşf kutbu” olarak kabul edilebilir. Meşşâî felsefe arasında bir yakınlaşmanın
İbnü’l-Arabî’nin en önemli öğrencisi ve başlangıcını zaten görüyoruz. Konevî’nin son
takipçisi, yazıları İbnü’l-Arabî’nin sonraki derece aklî açıklama tarzı, onun üslubunu
nesiller tarafından nasıl yorumlanacağını bir sûfîden çok bir filozofun üslubuna
belirleyen ve çok ihmal edilmiş bir figür olan benzetir. Tûsî’nin sûfî öğretilerine olan
Sadreddin-i Konevî’dir (ö. 673/1274). Ancak derin aşinalığı yanında Şiî kelâmına dalmış
26
İbnü’l-Arabî’nin eserleri bitmek tükenmek olması onu eşyanın hakikatine dair pür
bilmeyen tartışmalar ve çoğu zaman sebebi rasyonel olmaktan ziyade, daha mânevî bir
ve bağlantısı pek açık olmayan bir şekilde yoruma meylettirir. Ya da şöyle diyebiliriz:
birbirini takip eden ilham dolu sezgilerle Tûsî kendiliğinden, İbn Sînâ’nın el-İşârât
öne çıkarken; Konevî’nin eserlerinde ve’t-tenbîhât’ının son bölümlerinde ya
dengeli, ölçülü, somut ve ideal örnek da Mantıku’l-meşrikıyyîn gibi eserlerinde
niteliğinde, üstadınınkilerin neredeyse tam ezoterik öğretileriyle temsil edilen
tersi uçlarda yer alan kanıtlamalar göze şahsiyetine doğru cezbedilmektedir. 28
çarpar. Konevî’nin üstadının tezlerini baştan Dolayısıyla Tûsî ve Konevî arasındaki
sona, özellikle de keşfin akla üstünlüğü yazışmaların son derece samimi ve
meselesinde savunması olmasaydı, onu karşılıklı sempatiye dayalı olduğunu
rasyonel ve mâkul bir filozof modeli olarak görmek bizi şaşırtmaz. Her iki düşünür de
adlandırmak cazip olabilirdi.
Meşşâîlerin ve sûfîlerin kişisel pozisyonları
İbnü’l-Arabî’nin sözcüsü Konevî ve İbn arasındaki mesafenin göründüğü kadar
Sînâ’nın görüşlerini yeniden ihyâ eden büyük olmadığını; fikirler ve terminoloji
Tûsî bir yıl arayla öldüler. Konevî Konya’da hakkındaki dikkatli bir tartışmanın büyük
hadis literatürü öğretimi ve rûhânî müritler benzerlikler göstereceğini düşünmektedir.
yetiştirmekle meşgulken, Tûsî fetihçi Ancak bu, her birinin kendi mesafesini
Moğol imparatoru Hulagu’nun devlet korumadığı anlamına gelmez. Konevî,
işlerini yönetmeye yardımcı oldu ama bir Tûsî’ye çağın en önde gelen filozofu şeklinde
25 Bkz. O. Yahia, Histoire et classifi cation de L’oeuvre Ibn al-’Arabi, Damas 1964.
26 Bkz. W. C. Chittick, “The Last Will and Testament of Ibn al-’Arabi’s Foremost Disciple and Some Notes on its Author”, Sophia
Perennis, IV, 1 (Spring 1978), 43-58.
27 Bu, Konevî’ye yazdığı mektuptan (4. kısım) ve Ahlâk-ı Nâsırî’yi tamamlamak için yazdığı tasavvuf ahlâkı üzerine bir kitap olan
Evsâfü’l-eşrâf gibi eserlerden açıkça anlaşılmaktadır.
28 Bkz. Nasr, Three Muslim Sages, chapter 1. Ayrıca bkz. H. Corbin, Avicenna and the Visionary Recital.
280